ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI

Fuka Ryouiki no Deja vu (Deja vu’nun Getirdiği Ağır Yük) adlı anime filmi, 2011 yapımı Steins;Gate serisinden bir yıl sonra olan olayları konu alıyor. Yani film bir devam filmidir ve seriyi izlemeden filmi izlemek yanlış bir hareket olur. 24 bölümlük serinin incelemesine buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca filmin konusundan bahsederken seri hakkında biraz da spoiler vermem gerekmektedir. Dediğim gibi film bir yıl sonrasını konu alıyor ve kahramanımız Okabe Rintaro (her zamanki gibi kendi deyimi ile Çılgın Bilim Adamı Hoouhin Kyoma) ve arkadaşları Daru ve Mayuri ile beraber “Geleceğin İcatları” adını verdikleri laboratuarlarında hayatlarını devam ettirmektedirler. Okabe, anime serisinde D-Mail ve Zaman Makinesi ile birçok kez geçmişi değiştirmeye kalkmış ve sonunda aradığı zaman çizgisini (Mayuri veya Kurisu’nun ölmediği bir zaman çizgisi) yani Steins Gate çizgisini bulup o çizgide yaşamaya devam etmektedir. Lakin diğer zaman çizgilerinde yaptıkları ve yaşadığı anılardan da bir türlü kurtulamamakta ve giderek şiddetlenen halüsinasyon tarzı krizler geçirmektedir. Derken bir yıl aradan sonra Amerika’dan Kurisu yeniden Japonya’ya gelir. Kurisu adına düzenlenen mangal partisi falan derken birkaç gün sonra Kurisu ile Okabe çamaşırhanede karşılaşır ve sohbetin ortasında Okabe yok olur. Ondan geriye sadece Kurisu’nun ona az önce hediye ettiği laboratuar önlüğü kalır. Üstüne üstün, Kurisu da dahil kimse Okabe Rintaro’yu hatırlayamamaktadır. Hatırlayamasa da bir tek Kurisu bir şeylerin eksik olduğunun farkındadır ve bu hissin ne olduğunu bulmaya kararlıdır. 

Anime filmi düşük tempoyla başlasa da aşağı yukarı yirmi dakikadan sonra kendisini toparlıyor ve tatminkar sayılabilecek bir sonla sona eriyor fakat serinin verdiği tadı vermediğini de söylemek gerek. Yaklaşık bir buçuk saat süren anime filmi bir filmden ziyade OVA tadında çünkü bana göre seriye kattığı pek bir şey yok. Daha çok sonradan çıkan yeni bir bölüm izliyormuşuz hissi uyandırdı bana. Belki de anime serisine tam puan verdiğim için benim beklentilerim çok yüksekti ama anime filmi bana istediğimi vermese de hayal kırıklığı ile de bitirmedim. 

Filmin en güzel yanı elbette yine tüm Steins;Gate karakterlerinin karşımıza çıkması. Okabe’nin çılgın bilim adamı tavırları, Kurisu’nun “tsundere” halleri, Daru’nun 2D kız tutkusu ve hepsinden öte neşeli ve sevimli Mayuri yine bizlere merhaba diyor. Animenin çizimlerinde değişen pek bir şey yok, abartıya kaçılmadan klasik anime çizimleri serideki gibi çok güzel kullanılmış. Müziklere ve seslendirmelere zaten diyecek bir sözüm yok. Animenin açılış ve kapanış parçası filme yakışmış ve başta Mayuri’yi seslendiren Hanazawa Kana olmak üzere herkes iyi iş çıkarmış.

Steins;Gate’in anime serisi benim bir hayli beğendiğim ve tam puanı layık gördüğüm bir seriydi. Anime filmi serinin yanına yaklaşamıyor ama kıyaslama yapmadan tek ele alındığında filmin de başarılı olduğunu söyleyebilirim. Steins;Gate serisini izleyenler eminim filmi de mutlaka izleyeceklerdir ama Steins;Gate serisini izlemediyseniz hemen başlayın derim.