Kuuchuu Buranko İncelemesi
Yönetmen: Kenji Nakamura
Stüdyo: Toei Animation
Tür: Komedi, Psikolojik
Yapım Yılı: 2009
Bölüm Sayısı: 11
Anime Puanı: 10/8,5
Nevi Şahsına münhasır kişiliği ve olağandışı tedavi yöntemleriyle nam salmış psikiyatrist İchirou İrabu, gerçeküstü dizayn edilmiş kliniğinde; seksi hemşiresi Mayumi ile birlikte hasta görmektedir. Birbirinden (nispeten) bağımsız ilerleyen 11 bölüm boyunca; OKB, belonefobi, panik bozukluğu, psikojenik priapizm, narsistik kişilik bozukluğu ve daha birçok psikiyatrik hastalığa deva bulunur. Her tedavi süreci, Hemşire Mayumi’nin vitamin (!) iğnesiyle başlar ve Doktor İrabu, her bir vakada, etik ve estetiğin sınırlarını zorlayarak şapkadan tavşan çıkarmayı başarır.
“Kuuchu Buranko”, kelime anlamıyla “trapez” demek. Hani şu sirklerde cambazların kullandığı var ya, ondan. Nitekim ilk bölümde de uyku bozukluğundan muzdarip bir trapez sanatçısı görüyoruz. Haliyle, sirkteki işini de kötü etkiliyor bu durum. Yukarıda, bölümlerin birbirinden “nispeten” bağımsız olduğunu söylemem, dikkatli izleyiciler için bir sürprizbozan (spoiler) olmayacaktır zira hastanın çalıştığı sirkteki bazı kişiler, ilerleyen bölümlerde karşımıza çıkıyorlar. Sonraki bölümler için de aynı şey söz konusu. Bu bakımdan seri, bir “foreshadowing” zinciriyle ilerliyor diyebiliriz. Belki de bu kullanım, psikopatolojilerin küçük örneklemlerde yoğunlaştığına dair bir vurguydu. Yahut yalnızca “foreshadowing”di, bilemiyorum. Seri, anlam çıkarmaya bir hayli müsait.
Anime boyunca çok fazla metafora rastlıyoruz ve her bir metafor, farklı yorumlara açık. Örneğin Kuuchu Buranko’nun en orijinal özelliği, insan figürlerinin, çizgilerin yanı sıra, seiyuu’ların (ses aktörlerinin) kamera görüntüleriyle de desteklenmesiydi. Çizimlerin ve video’nun spesifik zamanlarda geçişli olması, gerçekliğin katman katman açıldığı hissini uyandırdı bende. O yüzden kapanış müziğinde sözü geçen “Shangri La” (Ebedi mutlulukla dolu, izole bir kurgusal yerleşim yeri), serinin farklı gerçekliklerine şık bir referans olmuş diyebilirim. Anime bu yönüyle -her ne kadar odağı burada olmasa da- bana, Richard Linklater’ın Waking Life’ını hatırlattı.
Seride çok sevdiğim bir diğer metafor ise figüranların kağıt gibi çizilmiş olmalarıydı. Bedenleri gibi hareketleri de kağıtvari olan bu 2 boyutlu insanların, hikayelere katkıları bulunmadığı için, karakter derinlikleri de yoktu. Bu eksikliklerinin geometrik olarak da gösterilmesi bence çok zekice bir hareket. Tabii ki animedeki sembolizm bunlarla sınırlı değil. Bizzat Doktor İrabu’nun; oyuncak ayı, küçük kız çocuğu ve genç erkek olmak üzere üç farklı formu bulunuyor. Şahsen, bu formları “id-ego-süperego” şablonuna oturtmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Zaten gereği de yok, bırakayım ötesini uzmanlar analiz etsin. Gerçi bu seriyi ruh sağlığı alanında yetkin biri izlediğinde, göreceği şeyleri merak ediyorum. Örneğin; cinsel organına kalınca bir kitap düşen adamın, gökdelene devasa bir aile fotoğrafının düşüşüyle sembolize edilmesi, nasıl yorumlanabilir? Bu çözümlemeleri, fallik obje ve dikey mimari arasındaki ilişkiyi görebilen ehil gözlere bırakıyor ve animenin en sevmediğim kısmına geçiyorum.
Kuuchu Buranko’nun parlak yeşil ve pembe renk ağırlıklı, cafcaflı bir görünümü var. Kıyafetler, dekorlar, görsel efektler… Her şey canlı ve şaşaalı. Gelgelelim sekiz bölüm boyunca bu kadar cart bir pembe ve yeşil kullanımı beni çok yordu. Boğuldum resmen. Bir noktada (özellikle hikayelerin karanlık kısımlarında) koyu tonlar görmek, gözümü dinlendirmek istedim. Bu isteğim son üç bölümde bir nebze karşılandı diyebilirim. Ya da belki benim gözüm alıştı, bilemiyorum. Ancak seriye devam edip etmemek konusunda beni en kararsız bırakan husus buydu. Çok şükür ki 9. bölümde bu da geçti. Animenin genel tarzına alıştım. Absürt mizahına da yer yer güldüm. Hatta sahne aralarındaki beklenmedik efektler, bana biraz Natural Born Killers’ı (1994) hatırlattı (o filmi de ayrıca tavsiye ederim). Ne tezattır ki bu kadar sıradışı, frapan bir yapıya sahip animenin, “opening” ve “ending” kısımları oldukça sadeydi: 2000’ler Japon Pop müziği tınıları, dile dolanan bir melodi, seriyle uyumlu sözler ve klip… Bence şık bir seçim olmuş.
Her ne kadar “avangart” animeleri çok sevsem ve içerikten/mesajdan ziyade sunumu öncelesem de, yer yer “eee ne anlatıyorsun şimdi?” dediğim oluyor. Kuuchu Buranko’yu izlerken de oldu. Sembolize edilen şeylerin hikâyeye oturmadığını, bazen sadece marjinallik çabasında olunduğunu vehmettim. Ne var ki seri, kalbimi yine son dakika golleriyle kazandı. Bilhassa final bölümündeki dokunaklı anlatımıyla toplum eleştirisini yaptı; hastalıklara yönelik şefkatli mesajını verdi ve atageldiği tüm düğümleri çözdü. Böylece bana da, bu tuhaf animeyi sizlere tavsiye etmek düştü. Sağlıcakla :)
Terminator Zero İncelemesi
Stüdyo: Production I.G.
Tür: Bilimkurgu
Yapım Yılı: 2024
Bölüm Sayısı: 8
Anime Puanı: 10/5
Anime serisinde olaylar 1997 yılının Tokyo’sunda geçmekte. Bir bilim adamı olan Malcolm Lee, Kokoro (Kalp/Yürek) adında bir yapay zeka geliştirmektedir. Amacı, bu yapay zekanın Skynet ile mücadele etmesi. Bunun için de Malcolm, Kokoro ile konuşarak ona insanların bir şansı daha hak ettiğini anlatarak ikna etmeye çalışıyor. Öte yandan, 2022 yılından gizemli bir asker ve bir Terminatör de 1997 yılına gelerek amaçlarını gerçekleştirmenin peşindedir.
Pokemon Legend Arceus : Hisuian Snow İncelemesi
Stüdyo: Wit Studio
Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 3
Anime Puanı: 10/8
Anime zaten 3 bölüm olduğu için pek konuya değinmek istemiyorum. Fakat Pokemon Arceus oyununa özel Hisuan bölgesine farklı türlerde pokemonlar oluyor. Arcanine mesela; en tatlı değişkenliği gösteren pokemonlardan biri. Alev’in yanına Kaya türü de eklenmiş ve çok tatlı olmuştu. Animenin konusunda da bu tür farklılığını gösteren başka bir pokemon olan, Zoroark üzerine gidilmiş. Hayalet ve Normal tür’e sahip olan Zoroark’ küçük haliyle, bizim ana karakterimizin yolu güzel bir şekilde kesişiyor. Ve Wit stüdyo’da yine kalitesini konuşturarak muazzam görselleri bize sunuyor. Tabi karakterimiz büyüyor ve son bölümde farklı maceralara atılıyorlar. Bence aşırı tatlı ve güzel bir anime olmuş . Oyunu oynayanlar kesin izlesin. Oynamayanlar da bir baksın. Pokemonun diğer animesi; artık gün geçtikçe çocuklaşmaya ve iticileşmeye başladığı bu günlerde, bu animasyon sizi çok tatmin edecektir.
Hanma Baki vs. Kengan Ashura İncelemesi
Stüdyo: TMS Entertainment
Tür: Dövüş
Yapım Yılı: 2024
Bölüm Sayısı: Film
Anime Puanı: 10/7
Baki Hanma vs. Kengan Ashura anime filminin bize anlatmak istediği nedir? Hangi serinin karakterlerinin daha güçlü olduğu. Evet, aynen bu şekilde Kengan maçlarının düzenlendiği arenada serilerin turnuva düzenleyici amcaları bir araya geliyor ve seyircisiz bir şekilde maçlar yapmaya karar veriyorlar. Üç adet dövüşe tanıklık ediyoruz. Bir tanesini Baki serisindeki karakter kazanırken bir tanesini de Kengan serisinden bir arkadaş kazanıyor. Geriye kalan son maçın kazananı da hangi serinin karakterleri daha güçlü onu belirleyecek. Final maçının kazananı da… Bunun için anime filmini izleyin. Ya da internetten bakın.
The Boy and the Heron İncelemesi
Stüdyo: Studio Ghibli
Tür: Fantastik, Macera
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: Film
Anime Puanı: 10/7
İkinci dünya savaşının son demleri sırasında geçen Çocuk ile Balıkçıl, ana karakterimiz olan Mahito’nun bir yangında annesini kaybetmesi ile başlıyor. Akabinde Mahito’nun varlıklı fabrikatör babası Shoichi, rahmetli eşinin kız kardeşi Natsuko ile evlenir ve Mahito ile beraber kırsal alana yerleşirler. Mahito yeni evine ve çevresine alışmaya çalışır. Sürekli etrafta gezinen balıkçıl kuşunu da fark eder. Okulda da sorun yaşayan Mahito en sonunda kendini yaralar ve yataklık olur. Derken etrafta gezinen balıkçıl bir insan gibi konuşmaya başlar ve annesini bulabileceğini söyler. Çeşitli olaylar yaşanır ve Mahito yaşadıkları evin yakınlarında bulunan gizemli kulenin göründüğünden çok daha fazlası olduğunu anlar.
Kimetsu no Yaiba: Hashira – Geiko hen İncelemesi
Stüdyo: Ufotable
Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik
Yapım Yılı: 2024
Bölüm Sayısı: 8
Anime Puanı: 10/8
Sevilen serinin yeni sezonu aslında çok ilginç – en azından benim için. Bunun sebebi de, yedi sıkıcı bölümden sonra efsane bir sezon finali ile bizlere veda etmesi. Evet, fark ettiğiniz üzere bu sefer yeni sezon sekiz bölüm olarak karşımıza çıkıyor. Yani alıştığımız 11’den de az. Hatırlayacağınız üzere Tanjiro ve iki Hashira olan Kanroji ve Tokito ile beraber üst düzey iki iblisi alt etmişti. Finalinde de sürpriz bir şekilde Nezuko-chan’ın güneş ışığını yendiğini görmüştük. Tabi Michael Jack… Pardon Muzan’ın da (alışkanlık oldu:) hemen radarına girmişlerdi.
Ninja Kamui İncelemesi
Animasyon: E&H Production, Sola Entertainment
Tür: Aksiyon, Macera
Yapım Yılı: 2024
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/5.5
Ninja Kamui’de olaylar ilk bakışta sıradan biri gibi görünen Joe Logan ve ailesi etrafında gelişiyor. Kırsalda yaşayan sıradan bir adam olarak tanıtılan bu adamın evini günün birinde Ninjalar basar ve karısı ile küçük çocuğu ölürken kendisi adeta ölümden dönerek hayatta kalmayı başarır. Çok geçmeden Joe Logen adlı kişiliğin bir kamuflaj olduğunu öğreniriz. Adamın asıl adı Higan’dır ve Japon’dur. En önemli özelliği ise öldürülen karısı ile birer Ninja olmalarıdır. Bu Ninjalar Japonya’da köklü bir klanı oluşturmaktadır ve ülkenin birçok olayında gölgelerden başrol oynamışlardır. Günümüzde ise Japonya dışında açılmış ve teknolojileri sebebiyle Amerikan Auza şirketi ile bir olmuşlardır. Birçok Ninja ve usta bu durumdan hoşnut olmamıştır ve karşı gelenler hain ilan edilip öldürülmüştür. Hain ilan edilenlerden birisi de Higan’dır ve artık intikam almak istemektedir.
Undead Girl Murder Farce İncelemesi
Stüdyo: Lapin Track
Tür: Fantastik, Gizem, Aksiyon
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/8
Öncelikle artılarıyla başlamak istiyorum. Atmosfer ve konusu çok iyi. Ana karakter üçlüsü klişe olabilir. Ama Bungou Stray Dogs gibi kendine has şekilde iyi işlemişler konuyu. Sherlock ve Arsen’i görmek beni çok mutlu etti. (tabi başkaları da var spoiler vermeyeyim) Tanıdığım ve sevdiğim karakterleri bu fantastik kurguda görmek, beni hayli sevindirdi. İlk bölüm biraz insanı ısındırmak gibi olsa da, asıl 2.bölümle anime başlıyor. Ağır ve detektiflik işleri baş gösteriyor. Ama anime Ağır yapısı olmasına rağmen, Aksiyonunu da vermekten çekinmiyor. Zaten Kafası kesik Rindou Aya ablamızın yanına, bu yüzden 2 tane kas kütlesinden oluşan karakter vermişler, aksiyon için. Keza anime ilerleyen bölümlerde de Vahşet ve kanı kullanmaktan hiç çekinmiyor, bu beni şaşırttı açıkçası. Her ne kadar görsel ve animasyon seviyesi çok iyi durumda olmasa da, kendini izletiyor.
The First Slam Dunk İncelemesi
Animasyon: Toei Animation, DandeLion Animation Studio
Tür: Spor
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: Film
Anime Puanı: 10/8.5
Bu anime filmi bize ne anlattığına girmeden önce kısa bir bilgi vermek isterim. Seriyi bilenler bilir, animenin ana karakteri kırmızı kafası ile “tensai” Hanamichi Sakuragi’dir. Sakuragi’nin Shohoku Lisesi’ne başlaması ve basketbol takımına sevdiği kızı etkilemek için girmesiyle beraber, yeri geldiğinde dramatik anlar da yaşatsa komedi tadında ilerleyen macerasına tanıklık etmiştik. Hatta ülkemizde doksanlı yılların sonunda televizyonda da yayınlanmıştı. The First Slam Dunk adlı anime filmi başta görsel olmak üzere farklı bir konsepti takip etmiş. Bu anime filminde Sakuragi veya herkesin sevgilisi Rukawa’dan ziyade kısa boylu oyun kurucu Miyagi ana karakter tadında. Daha doğrusu onun üzerine yoğunlaşılmış ve anime filmi bu yüzden içerisinde ikiye ayrılmakta: İlki Sannoh Lisesi ile ulan basketbol maçı, ikincisi ise Miyagi’nin geçmişi ve ailesi ile ilişkileri.
Migi to Dali İncelemesi
Stüdyo: CompTown , Geek Toys Edit
Tür: Dram, Gizem, Komedi
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı : 10/6
Anime aslında karanlık bir ton’a sahip olabilirmiş fakat komedi kısımları bolca var. Hem de istemediğim kadar çok var. Kahkaha attırmadı belki, ama beni yer yer gülümsetti. (Bazen de rahatsız etti, komiklik adına çizgiyi aşmışlardı. Bu arada bu çizgilerin aşılması yüzünden +16 yaş sınırı da çekmiş oldu anime kendini) Çizimler ve özellikle gerilim müziğini çok beğendim. Animasonlar da fena değildi. Günümüz standartlarının ne altında ne de çok üstüne çıkmasalar da kendini izlettiriyor. Karakterler de bol ve iyi işlenmiş klişeli kişiliklerden oluşuyor. Neyse animenin asıl olayı olan gizeme gelelim. Çünkü bunu gayet güzel başarıyor. 5.bölümle beraber ana hikaye iyiden iyiye açılıyor ve oraya yoğunlaşıyorlar. Sizde bu gizemi merak ediyorsunuz, özellikle katil işlerini sevenler varsa güzel bir tempo aldığını söylemeliyim. Fakat bu kadar övmeme rağmen neden 6 verdiğimi açıklamanın zamanı geldi. Çünkü animenin benim açımdan büyük günahları var.
Spy x Family (2023) İncelemesi
Stüdyo: Wit Studio, Clover Works
Tür: Aksiyon, Komedi
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7
Dediğim gibi üçüncü sezon ile seri devam ediyor ve her sezon ile beraber puan kırdığımızı gözlemledim. Bunun sebebinin ise Anya’dan ziyade diğer karakterler üzerine yoğunlaşılması olduğunu fark ettik. Mesela ikinci sezonda Bond adlı sevimli köpecik daha bir ön plandaydı, bu sezonda ise Yor Forger üzerine durulmuş. Zaten bölümlerin yarısı bir gemide, Yor’un “korumalık” görevi yaparken başına gelenleri izliyoruz. Neyse ki Anya da babası Loid ile beraber gemide de seriyi biraz daha eğlenceli kılıyor.