Isekai Ojisan İncelemesi
Yönetmen: Aya Iizuka
Stüdyo: Atelier Pontdarc
Tür: Aksiyon, Komedi, Fantastik, Ecchi
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/6
Ahh ahh İseaki Ojisan Amca, oysaki ne umutlarım vardı sana karşı. Burada 6 puan verip incelemek, benim bile zoruma gidiyor. İsmi ve kapağını görünce heyecanlandığım bu 2022 yapımı anime, konusuyla benim beklentilerimi tavan yapmıştı. Yıllarca komada kalan bir oyun bağımlısı amca, sonunda komadan çıkıyor lakin artık dünya onun bildiği gibi değildir. Özellikle oyun dünyası çok değişmiştir. Kendisi de komada boş boş zaman geçirmemiş, bir İseaki içerisine doğarak orada fantezi dünyasında yaşamış. Komaya girmeden önceki hayatını sadece Sega oyunlarına adayan amcamız, o oyunlar sayesinde iseaki hayatını kolaylaştırmıştı. Şimdi de komadan çıkıp, iseaki dünyasında öğrendiği büyüleri gerçek hayatta yapıyor. Konu çok tatlı değil mi? Gelin görün ki puandan da anlayacağınız üzere beklentilerim iyi karşılanmadı.
Yeğeniyle beraber gerçek dünyada yaşamaya çalışırken, bir yandan da yeğenine İseaki dünyasında neler yaşadığını gösteriyor. Açıkçası anime başlarda konu ve işleniş olarak iyi başladı. Çizimler biraz farklı gelebilir lakin ben alıştıktan sonra çizimleri çok sevdim. Konu da iyi işleniyordu ta kii belirli bir bölümden sonra Ecchi kısımları girinceye kadar. Animenin kategorisinde Ecchi yok lakin animede bolca var. Mizah olarak kullanılmış ve benim hiç hoşuma gitmedi. Anime o yola girip çıkamadı zaten, saplanıp kaldı. İlk bölümlerde ecchi olmadan da yapabildiği komedisini ecchi ile bile yapamayınca, ben sıkılmaya başladım. . Bazen o kadar sıkıldım ki kendime Icarus Elran (hafıza silme büyüsü) yapasım geldi. Bir de ana karakter Ork suratlı O kadar düz ki... Lan biraz olsun karakter özelliği göster manyak herif. Hiç karakter gelişimi de yaşamadık
Animenin hiç mi iyi yanı yok? Tabi ki var, özellikle oyunlara olan göndermelere bayıldım. Çocukluğumda Golden Axe deli gibi oynayan biri olarak bol bol görmek güzeldi. Keza çizimlerin güzelliği, karakterlere de yansımıştı. Ve ilk bölümler çok hoşuma gitmişti. Özellikle Youtuber olma işi çok tatlıydı. Lakin anime bunların dışında pek beklentimi vermedi. Bir de yapım süreci aşırı sancılı geçti. 7.bölümden sonra 4 - 5 ay ara verdiler korona sebebiyle. Hadi onu sineye çektik. Peki kardeşim son bölümü nasıl 2 - 3 ay erteledin ya? Bir bölüm kalmış onu da yayımla işte. Sanki bize baş yapıt çekiyor, son bölüm de tırt zaten. Neyse yapım sürecini animenin puanına etki etmesini istemedim, her ne kadar son bölümü beklemek işkence gibi olsa da siz sıfırdan izleyeceksiniz ve bu problemleri görmeyeceksiniz tıpkı Hellsing Ultimate’nin 6 yılda tamamlandığını görmediğimiz gibi.
Kısaca İseaki Ojisan Amca beklentilerimi karşılayamadı ve bazı tatlı anılar sayesinde benden 6 puanı aldı. Siz ecchi seviyorsanız benden daha fazla sevebilirsiniz. Özellikle eski sega dönemi çok seviyorsanız ecchi sevmiyorsanız bile izleyin, en kötü ilerlete ilerlete izlersiniz sıkıldığınız yerleri. Çünkü bu tarz oyun dünyasıyla animenin birleştiri pek yapım piyasada yok. O yüzden eşsiz bir konuya sahip olsa da kalite olarak benim için zayıf kaldı. Bir de utanmadan bu daha başlangıç ikinci sezon geliyor diye teaser paylaşmışlar. Yahu daha ilk sezonu doğru düzgün çekemediniz utanmadan teaser ediyorsunuz. Madem o kadar para var son bölümü erken çekseydiniz. Neyse bu konuya aşırı sinirim var zaten siz takılmayın ama. Sağlıcakla ve kaliteli animelerle kalın.
Imawa no Kuni no Alice İncelemesi
Yönetmen: Hideki Tachibana
Stüdyo: Connect, Silver Link
Tür: Fantastik, Gerilim
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 3
Anime Puanı: 10/7.5
Stüdyo: Connect, Silver Link
Tür: Fantastik, Gerilim
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 3
Anime Puanı: 10/7.5
Imawa no Kuni no Alice adlı animenin ismi sizlere yabancı gelebilir. Peki, ya Alice in Borderland desem? Evet, hani şu Netflix’in popüler serilerinden. Alice in Borderland aslında üç bölümlük bir OVA serisi olan aynı adlı (Japonca orijinali Imawa no Kuni no Alice) animeden uyarlama. Tabi anime de mangasından. Dizinin ilk sezonu bittiğinden bu yana izlemek için bir köşeye not etmiştim ama ancak ikinci sezon bittikten sonra izlemek nasip oldu.
Anime serisinde de olaylar dizidekine benzer bir şekilde başlıyor. Arisu, Karube ve Chouta üç arkadaştır ve saatler gece yarısını geçmiş olmasına rağmen dışarıda keyiflerine bakıyorlardır. Arkadaşlık, dostluk, Bromance falan derken ansızın havai fişekler atılır ve sonuncusu adeta devasadır. Akabinde ekran kararır. Üç arkadaş gözlerini açtığında sabah olmuştur fakat ortada bir gariplik vardır. Kimse yoktur ve koca şehri bakımsızlıktan yosun tutmaya başlamıştır. İlk başlarda Arisu ve Chouta bu durumu sever, özgür olduklarını düşünür ama Karube daha temkinli davranır. Ve yine derken akşam olur ve uzaklarda bir ışık görürler. Işık bir festival alanına aittir. Burada Shibuki adlı bir kadınla tanışırlar ve çok geçmeden nasıl bir oyunun içinde olduklarını öğrenirler. Bulundukları dünya onlara oyunlar oynatmaktadır ve kaybetmedin bedeli ölümdür.
Anime serisinde de olaylar dizidekine benzer bir şekilde başlıyor. Arisu, Karube ve Chouta üç arkadaştır ve saatler gece yarısını geçmiş olmasına rağmen dışarıda keyiflerine bakıyorlardır. Arkadaşlık, dostluk, Bromance falan derken ansızın havai fişekler atılır ve sonuncusu adeta devasadır. Akabinde ekran kararır. Üç arkadaş gözlerini açtığında sabah olmuştur fakat ortada bir gariplik vardır. Kimse yoktur ve koca şehri bakımsızlıktan yosun tutmaya başlamıştır. İlk başlarda Arisu ve Chouta bu durumu sever, özgür olduklarını düşünür ama Karube daha temkinli davranır. Ve yine derken akşam olur ve uzaklarda bir ışık görürler. Işık bir festival alanına aittir. Burada Shibuki adlı bir kadınla tanışırlar ve çok geçmeden nasıl bir oyunun içinde olduklarını öğrenirler. Bulundukları dünya onlara oyunlar oynatmaktadır ve kaybetmedin bedeli ölümdür.
Diziyle paralel bir başlangıç yapsa da anime serisinin ilk bölümü bambaşka bir oyun konu almakta. İkinci ve üçüncü bölümler ise tanıdık. Bir tanesi apartman dairesinde silahla katliam yapan adamı alt etme, öbürü ise Arisu için dönüm noktası olan Botanik parkında oynanan oyun. Bölümler ikişer ay arayla ve sadece üç bölüm halinde yayınlanmış. Oysa bayağı bir potansiyel barındırmakta. Artık dizi diğer oyunları manga serisinden mi uyarladı yoksa kendine özgün mü bilmiyorum ama dediğim gibi daha fazlasını anime olarak izlemek isterdim.
Çizimleri ve tarzı fena sayılmayan anime ilk başlarda bir gençlik animesi gibi bir tat verse de, ölüm oyunları başladığında karanlık bir havaya bürünüyor. Tam alıştım, ortama ısındım derken de bitiveriyor. Yani aslında pek bir şey anlayamıyorsunuz çünkü diziyi izlemesek bilemeyeceğimiz iki – üç karakter de animede boy gösteriyor. Bu OVA ile sanırım bakın böyle bir mangamız var, buyur gelin okuyun denmek istenmiş.
Çizimleri ve tarzı fena sayılmayan anime ilk başlarda bir gençlik animesi gibi bir tat verse de, ölüm oyunları başladığında karanlık bir havaya bürünüyor. Tam alıştım, ortama ısındım derken de bitiveriyor. Yani aslında pek bir şey anlayamıyorsunuz çünkü diziyi izlemesek bilemeyeceğimiz iki – üç karakter de animede boy gösteriyor. Bu OVA ile sanırım bakın böyle bir mangamız var, buyur gelin okuyun denmek istenmiş.
Imawa no Kuni no Alice bir oturuşta biten, devamı gelse hiç de fena olmayacak olan ama ne yazık ki üç bölüm ise sınırlı bir sunuma sahip, potansiyeli harcanmış bir seri. Eğer Alice in Borderland dizisini izlediyseniz merakınızı gidermek için bir akşamınızı ayırabilirsiniz ama Netflix serisine de yabancıysanız aslında bakmanıza gerek yok.
Record of Ragnarok 2 İncelemesi
Yönetmen: Masao Okubo
Stüdyo: Graphinica
Tür: Dövüş, Fantastik
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 10
Anime Puanı: 10/7
Stüdyo: Graphinica
Tür: Dövüş, Fantastik
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 10
Anime Puanı: 10/7
Sitemize eklenecek olan ilk 2023 yapımı anime unvanına sahip olsa da, maalesef çok tatsız bir zamanda, kimsenin tadı – tuzu yokken denk geldi Record of Ragnarok’un ikinci sezonu. Hatta yazmamayı bile düşündüm ama devamlılığı bozmamak adına ve yazılacak yazılar yığın oluşturmasın diye yazma kararı aldım. Zaten şu an yazabileceğim iki satırı da geçmez. Tam bir ara sezon olmasından dolayı yazılacak da pek fazla bir şey yok aslında. Belki bu yazıyı aylar, hatta yıllar sonra okuyor olabilirsiniz; ülkece yaşadığımız bu acıyı lütfen unutmayın.
Record of Ragnarok 2 diye geçen ikinci sezona geçmeden önce ilk sezonun incelemesini okumak isterseniz buraya tıklamanız yeterli olacaktır. Yeni sezon, ilkinin tam olarak bıraktığı yerden devam ediyor. Hatırlarsanız insanlığın kaderi tanrılar ve insanlar arasında gerçekleşen teke tek dövüşlere bağlıydı ve tanrılar en son 2 – 1 öndeydi. İlk mücadeleyi Lü Bu karşısında Thor ve ikinci mücadeleyi Adem karşısında Zeus kazanmıştı. İlk sezonun son karşılaşmasında ise Kojiro Sasaki, Poseidon’u yenerek insanlık namına ilk galibiyeti kazandırmıştı. İkinci sezonda da iki karşılaşma bulunmakta. Katılımcılar kim mi? Merak ediyorsanız izleyin… Ya da Google’a sorun.
Record of Ragnarok 2 diye geçen ikinci sezona geçmeden önce ilk sezonun incelemesini okumak isterseniz buraya tıklamanız yeterli olacaktır. Yeni sezon, ilkinin tam olarak bıraktığı yerden devam ediyor. Hatırlarsanız insanlığın kaderi tanrılar ve insanlar arasında gerçekleşen teke tek dövüşlere bağlıydı ve tanrılar en son 2 – 1 öndeydi. İlk mücadeleyi Lü Bu karşısında Thor ve ikinci mücadeleyi Adem karşısında Zeus kazanmıştı. İlk sezonun son karşılaşmasında ise Kojiro Sasaki, Poseidon’u yenerek insanlık namına ilk galibiyeti kazandırmıştı. İkinci sezonda da iki karşılaşma bulunmakta. Katılımcılar kim mi? Merak ediyorsanız izleyin… Ya da Google’a sorun.
Spy x Family (2022) İncelemesi
Yönetmen: Kazuhiro Furuhashi
Stüdyo: Wit Studio, Clover Works
Tür: Aksiyon, Komedi
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/8
Stüdyo: Wit Studio, Clover Works
Tür: Aksiyon, Komedi
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/8
Sitemizin en kısa incelemelerinden birisi olacak Spy x Family (2022), yani ikinci sezonu ile karşınızdayım. Kısa olmasının sebebi de tam anlamıyla bir ara sezon olması ve bir – iki detay dışında herhangi bir yenilik sunmaması. Bu arada, anime adının sonundaki 2022 ibaresi kafanızı karıştırabilir çünkü serinin ilk sezonu da aynı senenin Nisan ayında yayınlanmıştı. Yani bir senede iki sezon. Henüz izlemediyseniz veya okumak isterseniz ilk sezonun incelemesine buradan geçiş yapabilirsiniz.
İkinci sezonda da Forger’ların “dünya barışı” hedefi aynen devam etmekte. Operasyon Strix zor da olsa devam etmekte ve ailemizin başından geçen garip ama komik olaylara tanıklık etmekteyiz. On üç bölümlük sezon boyunca gerek Anya, gerek Loid ve Yor’a ayrı ayrı odaklanılmış durumda. Bu arada artık Forger ailesinin yeni bir üyesi daha bulunmakta: Sevimli köpecik Bond. Üstelik Bond’un da Anya gibi özel güçleri vardır. Ne mi? İzleyince öğrenirsiniz:)
İkinci sezonda da Forger’ların “dünya barışı” hedefi aynen devam etmekte. Operasyon Strix zor da olsa devam etmekte ve ailemizin başından geçen garip ama komik olaylara tanıklık etmekteyiz. On üç bölümlük sezon boyunca gerek Anya, gerek Loid ve Yor’a ayrı ayrı odaklanılmış durumda. Bu arada artık Forger ailesinin yeni bir üyesi daha bulunmakta: Sevimli köpecik Bond. Üstelik Bond’un da Anya gibi özel güçleri vardır. Ne mi? İzleyince öğrenirsiniz:)
Chainsaw Man İncelemesi
Yönetmen: Tatsuki Fujimoto
Stüdyo: Mappa
Tür: Macera, Aksiyon, Fantastik
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/8.5
Stüdyo: Mappa
Tür: Macera, Aksiyon, Fantastik
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/8.5
Meşhur Anime stüdyosu Mappa’nın Jujutsu Kaisen’den sonra bir başka iblis temalı animesi Chainsaw Man, en iyi aksiyon/macera kategorisi dalında sitemizden ikincilik ve en iyi görsel dalında da birinciliğe sahiptir. İncelediğimde de en izlediğim en iyi – en çok iz bırakan yapımlardan birisi olmasa da bir hayli keyif veren bir yapım olduğunu söyleyebilirim.
Chainsaw Man’ın geçtiği dünyada iblisler, insanların korkularından doğmaktadırlar. Bir şeyden ne kadar korkarsanız o iblis de o kadar güçlenmektedir. Dolayısıyla her birinin tehlikelilik seviyesi farklıdır. Bir de orijinal diline Majin olan kötü ruhlar/cinler vardır. Bunlar da cehennem ve dünya arası bir yerde yaşamakta, yeri geldiğinde dünyaya gelmektedirler. Ve elbette iblis avcıları. Bunların görevi de bu varlıkları yok ederek insanları korumaktır. Yeri geldiğinde iblislerle anlaşarak güçlerini kullanabilir, kötü ruhlarla da işbirliği içine girebilirler. Tüm bu olan bitenler insanlık tarafından bilinmekte ve sivil iblis avcılarının yanında resmi devlet memuru avcılar da vardır.
Chainsaw Man’ın geçtiği dünyada iblisler, insanların korkularından doğmaktadırlar. Bir şeyden ne kadar korkarsanız o iblis de o kadar güçlenmektedir. Dolayısıyla her birinin tehlikelilik seviyesi farklıdır. Bir de orijinal diline Majin olan kötü ruhlar/cinler vardır. Bunlar da cehennem ve dünya arası bir yerde yaşamakta, yeri geldiğinde dünyaya gelmektedirler. Ve elbette iblis avcıları. Bunların görevi de bu varlıkları yok ederek insanları korumaktır. Yeri geldiğinde iblislerle anlaşarak güçlerini kullanabilir, kötü ruhlarla da işbirliği içine girebilirler. Tüm bu olan bitenler insanlık tarafından bilinmekte ve sivil iblis avcılarının yanında resmi devlet memuru avcılar da vardır.
Jojo’s Bizzare Adventure: Stone Ocean Part 3 İncelemesi
Yönetmen: Suzuki Kenichi
Stüdyo: David Production
Tür: Macera, Aksiyon
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 14
Anime Puanı: 10/7.5
Stüdyo: David Production
Tür: Macera, Aksiyon
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 14
Anime Puanı: 10/7.5
Jojo’nun yeni Jolyne serisine başlayacağım zaman beklentilerim yüksekti. Çünkü Giovanna serisine bayılmıştım. Bu seriyi izlemeye başladıkça fikirlerim değişmiş ve JoJo’dan soğumaya başlamıştım. “Ben Gionno Giovanna ve bir hayalim var. denmesinden "FF! FF!"Ye nasıl geçiş yaptığımın şokunu atlatamadan ilk sezonu izlemiş ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. İlk iki sezonun incelemesini farklı biri yazmış olsa da incelemelerine birebir katılıyordum. Yani şahsen JoJo olduğu için izledim diyebilirim yoksa izlemezdim. Bunları dedikten bir süre sonra Aralık ayında üçüncü sezon çıktı ve ne hissedeceğimi bilemedim. Bu arada, ikinci sezon incelemesi de burada.
Üçüncü sezon Jolyne’i ve arkadaşlarının Hapishaneden çıkmasıyla başlıyor. Yani benim canımı sıkan kapalı ortamdan nihayet çıkıldı. Daha düzgün bir işleniş, toparlanma beklerken onun yerine Anastasia ve Weather Report gibi umurumuzda olmayan (en azından benim umurumda değildi) karakterlerin hikayelerini izlemeye başladık. Animeler de bu tür bir durum mevcut. Geçenlerde Netflix’e geldiği için 1997 Yapımı Berserk’i izledim ve Griffith/Guts’a odaklanmasını isterken Casca’yı izleyip durduğumdan sürekli şikayet ettim. (Yine de anime güzeldi orası ayrı konu) Ayrıca Jolyne ile birlikte Stardust Crusader serisinde hiç sevmediğim yazı tipi olan “cehennemi boyladı?” gibi yazı fontları geri dönmüş. Birinin öldüğünü gerçekten bilmemiz gerekiyor mu? Bunu anime hissetiremediği için mi yazma gereği duydunuz? Konumuza dönelim. Standlar ise artık iyice saçma olmaya başladı diyebiliriz. İnanın size çeşitli örnekler ile anlatmak isterdim, ancak aklımda kalan sadece ya bir ya iki stand var. Bunlardan biri ise Anastasia’da gördüğümüz Pinokyo gibi masal kahramanlarının çizgi romanlardan çıkması. Yani herhangi bir stand veya diğer şeylerin izledikten sonra aklınızda kalmayacağının garantisini verebilirim.
Üçüncü sezon Jolyne’i ve arkadaşlarının Hapishaneden çıkmasıyla başlıyor. Yani benim canımı sıkan kapalı ortamdan nihayet çıkıldı. Daha düzgün bir işleniş, toparlanma beklerken onun yerine Anastasia ve Weather Report gibi umurumuzda olmayan (en azından benim umurumda değildi) karakterlerin hikayelerini izlemeye başladık. Animeler de bu tür bir durum mevcut. Geçenlerde Netflix’e geldiği için 1997 Yapımı Berserk’i izledim ve Griffith/Guts’a odaklanmasını isterken Casca’yı izleyip durduğumdan sürekli şikayet ettim. (Yine de anime güzeldi orası ayrı konu) Ayrıca Jolyne ile birlikte Stardust Crusader serisinde hiç sevmediğim yazı tipi olan “cehennemi boyladı?” gibi yazı fontları geri dönmüş. Birinin öldüğünü gerçekten bilmemiz gerekiyor mu? Bunu anime hissetiremediği için mi yazma gereği duydunuz? Konumuza dönelim. Standlar ise artık iyice saçma olmaya başladı diyebiliriz. İnanın size çeşitli örnekler ile anlatmak isterdim, ancak aklımda kalan sadece ya bir ya iki stand var. Bunlardan biri ise Anastasia’da gördüğümüz Pinokyo gibi masal kahramanlarının çizgi romanlardan çıkması. Yani herhangi bir stand veya diğer şeylerin izledikten sonra aklınızda kalmayacağının garantisini verebilirim.
Bocchi the Rock! İncelemesi
Yönetmen: Kenichiro Saito
Stüdyo: Clover Works
Tür: Komedi, Müzik
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7.5
Stüdyo: Clover Works
Tür: Komedi, Müzik
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7.5
Müzik temalı olsa da, aslında içerisinde pek fazla müzik barındırmayan fakat komedi unsurları fena sayılmayacak bir yapım var karşımızda. Öncelikle “Bocchi” ile “Bojji”yi sakın birbirine karıştırmayalım uyarısını da yapmak istiyorum:) Bojji, Ousama Ranking’deki karakterimizin adıdır ve şu an incelemediğimiz seride de Bocchi vardır.
Animedeki ana karakterimizin adı Hitori Goto’dur. Kendisi hiç de fena sayılmayacak bir şekilde elektrogitar çalmaktadır ve “guitarhero” adı altında, azımsanmayacak kadar takipçisi olan bir Instagram hesabı bile vardır. Lakin ortada küçük bir sorun vardır çünkü Goto bir hayli çekingen, insanlar etrafında oldu mu panik yapan, onlarla konuşmaya çalışsa da konuşamayan bir kişiliğe sahiptir. Hatta gitar çalmasını arkadaş edinmek için öğrenmeye başlamıştır ama bu konuda pek yardımı dokunmamıştır.
Animedeki ana karakterimizin adı Hitori Goto’dur. Kendisi hiç de fena sayılmayacak bir şekilde elektrogitar çalmaktadır ve “guitarhero” adı altında, azımsanmayacak kadar takipçisi olan bir Instagram hesabı bile vardır. Lakin ortada küçük bir sorun vardır çünkü Goto bir hayli çekingen, insanlar etrafında oldu mu panik yapan, onlarla konuşmaya çalışsa da konuşamayan bir kişiliğe sahiptir. Hatta gitar çalmasını arkadaş edinmek için öğrenmeye başlamıştır ama bu konuda pek yardımı dokunmamıştır.
Yılın Animeleri 2022
Geçtiğimiz 2021 yılında ilkini başlattığımız Anine-İnceleme Yılın Animeleri ödül töreninin ikincisi için vakit geldi bile:) Evet, bir koca seneyi daha doldurduk ve yazarlar olarak seçimlerimizi gerçekleştirdik. Tabi sadece bizler değil, yine çeşitli büyüklerimiz, anime - manga ustaları, bilim adamları ve devlet liderleri de bu zorlu seçimlerde oylarını kullandı. Daha da uzatmadan, karşınızda 2022 yılının önce çıkan anime serileri! Sizler de görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın sakın. Ayrıca herkese şimdiden güzel bir 2023 yılı diliyoruz!
Yamada-kun to 7-nin no Majo İncelemesi
Yönetmen: Miki Yoshikawa
Stüdyo Liden Films
Tür: Komedi, Okul
Yapım Yılı: 2015
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7
Stüdyo Liden Films
Tür: Komedi, Okul
Yapım Yılı: 2015
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7
Yamada-kun to 7-nin no Majo ("Yamada-kun ile 7 Cadı"), Miki Yoshikawa tarafından yazılan bir manga serisidir. Seri, Şubat 2012-Şubat 2017 tarihleri arasında Kodansha'nın Weekly Shōnen Magazine dergisinde 28 cilt halinde yayınlandı. Canlı çekim televizyon dizisi uyarlaması Ağustos-Eylül 2013 tarihleri arasında yayınlandı. Liden Films tarafından hazırlanan bir anime serisi uyarlaması Nisan-Haziran 2015 tarihleri arasında yayınlandı. Liden films tokyo revengers, call of the night, berserk gibi ses getirmiş yapımlara sahip bir firma olmakla beraber 2013 yılında çıkarmış olduğu bu serinin mangada 243 bölümü var.
17 yaşında bir lisenin öğrencisi unvanına sahip Ryu Yamada, okuduğu okulun problemli çocuğu olarak bilinmektedir. Birgün Ryu, okulun hem güzel hem de başarılı öğrencisi Urara Shiraishi ile çarpışması sonucu gözlerini açtığında kendisini Urara'nın vücudunda bulur. İkilinin nasıl vücut değiştirdiklerine dair sırrı çözmesi, okul içerisinde bulunan birçok sırrı da beraberinde getirir.
Ana karakterimiz olan yamada-kun
belirttiğim üzere biraz asabi bir tip genel olarak kimseyle anlaşamıyor.
Tabi zamanla alıştıra, alıştıra kırıyorlar bunu, ana kız karakterimiz
olan Urara Shiraishi ise kimseyi pek umursamayan derslerine odaklanmış
tatlı mı tatlı bir kızdır.
Takt Op. Destiny İncelemesi
Yönetmen: Itou Yuuki
Stüdyo Madhouse - MAPPA
Tür: Aksiyon, Fantastik
Yapım Yılı: 2021
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/6
Geçen senenin yüksek beklentisiyle piyasa girmiş bir yapım Takt Op Destinty. Bunun en büyük sebebi Mappa ve Madhouse’un beraber çalışması ve çizim tarzı. Mappa’yı pek seven biri değilim lakin Madhouse, son zamanlarda düşüşte olsa da çok kaliteli işlere ev sahipliği yapmış bir stüdyo. Ben de Madhouse’yi çok severim. Animemiz de kısa ve öz, zaten bir mobil oyunu tanıtmak için anime çıkarmışlar.(Oyuna baktım. O oyun için bu anime fazla abi, gerek yoktu yani :D ) 12 Bölümde tüm hikayesi biten bir iş izlemek gerçekten bugünlerde iyi geliyor. Çünkü sürekli devam eden yapımlar bayıyor. O yüzden kısa ve öz şekilde biten yapımlara da ihtiyacımız var. Takt op kalite konusunda vasat kalsa da çok da kötü değil kendini izletiyor. Gelin konusuna değinelim.
Dünya yine bilinmeyen canlılar (D2’lar) tarafından istila edilmiş. Silahlar işe yaramıyor, yine tam olarak nasıl doğduğunu bilmediğimiz Müzikartlar (nedense sadece kızlardan oluşuyor) ve onların sahipleri Kondüktörler (nedense sadece erkeklerden oluşuyor, animenin sonuna kadar böyle tabi) bu canavarlara karşı sağlam dövüşebiliyor. D2’lar da müzikten nefret ediyor ve müziğin olduğu yeri istila ediyor. Bizim bestecilerimiz de müziksiz olmaz deyip bunlara müzikartlarla beraber onlara dalıyor. Açıkçası konusu açısından derinlik beklemiyordum. İzlenebilir olsun sıkıntı yok diyordum keza hikaye de öyle. Ama bir yerden sonra hikaye tempo düşüklüğünden öte saçmalığa gidiyor.
Ara ara zaten tempo düşüklüğü oluyordu ama komple hikaye olarak gereksiz şekilde kendini ciddiye alıp duygusallaştırmaya ve intikam öğeleri eklemeye çalışıyor. Ve insanların kendi içinde çarpışması saçmalık. Ulan dünya yok olmuş halen gelmişsiniz kendi içinizde çarpışıyorsunuz. Harbiden dayaklıksınız, oturup 2 dakika konuşsalar bütün problemler çözülecek ama işte aksiyon olsun, duygusallık ve intikam olsun diye çok kötü bir hikaye ve sunum bizleri sıkıyor. Bir de müziğin her şeyin çözümü olmasını savundukları için bana biraz komik geldi. “Müzik herkesi kurtaracak.” kafasındaki ana karaktere de ısınamadım. Dediğim gibi hikaye kısmı gerçekten vasatın altında. Ama çizimler 10/10 gerçekten mükemmel işçilik çıkarmışlar. Özellikle insan çizimleri çok iyi ama D2 çizimleri de bir o kadar kötü. Mappa’nın neredeyse tüm yapımlarında aynı sorun var. İnsan çizimleri müthiş canavar çizimleri tembelce ve kötü. Burada da aynısı var. Ama Müzikartlar çok iyi tasarlanmış bir de son bölümde bolca farklı tipleme görüyoruz hepsi de çok şık. Müziklerde ne kötü ne iyi. Fakat müziği ana hikayesine koyan bir yapım için vasat. Normal anime standartları için vasatın biraz üstü.
Neyse 12 bölümde bitirebileceğiniz müthiş çizimli kafa dağıtmalık bir yapım arıyorsanız bakmanızı tavsiye ederim. Lakin kötü hikayeye ve klişelerle karışılacağınızı söyleyebilirim. O yüzden bunu bilerek giderseniz bir tık daha iyi olur sizin açınızdan. Hikaye en azından biraz daha tutarlı olsa canavar çizimleri ve aksiyon sahneleri daha bol olsa, yani tempo gereksiz düşmese 8’lik bir anime olacakmış. Ama bu kadar eksiği varsa ve göze batan hikayesiyle benden 6 puan aldı. Tabi siz duygusallığı daha fazla alabilirseniz belki de hikayeyi de sevip daha yüksek puan vereceksiniz kim bilir. En azından bir VİVY gibi olsaydın da bizimde keyfimiz yerine gelseydi. Neyse bir sonraki incelememde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Bastard!! Heavy Metal, Dark Fantasy İncelemesi
Yönetmen: Takahary Ozaki
Stüdyo: Liden Films
Tür: Fantastik, Macera, Aksiyon
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/4
Stüdyo: Liden Films
Tür: Fantastik, Macera, Aksiyon
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/4
Kendisini ciddiye almayan garip temalı bir anime serisi var karşımızda. Adı da değişik olan Bastard!! Heavy Metal, Dark Fantasy, temasını metal ve rock gruplarından alan, her bölüm “ecchi” seviyesini arttıran, fazla derin düşünmemeniz gereken vasat altı bir seri.
Bundan dört yüzyıl önce bildiğimiz dünyada Anthrasax adında bir iblis ansızın ortaya çıkıvermiş ve dünyayı yok etmenin eşiğine getirmiştir. Bu iblisin icabına da kendisi gibi ansıyın ortaya çıkan Ejderha Şovalyesi (Dragon Knight) bakmıştır ve dünya büyünün kol gezdiği karanlık bir çağa sürüklenmiştir. Derken anime serisinin geçtiği döneme gidiyoruz. Efendim, Metallicana Krallığı, bu Anthrasax’ı diriltmeye çalışan karanlık ordunun kuşatması altındadır. Son çare olarak da krallığın yüksek rahibi, bir çocuğun içine hapsolmuş olan efsanevi büyücü Dark Schneider’i serbest bırakıp karanlık ordunun karşısına dikmeyi amaçlar. Bunun için de Lucien adlı çocuğu, bakire olan bir kızın öpmesi gerekir. Bu kız da yüksek rahibin kızı Yoko’dur. Dark Schneider serbest bırakılır ve olaylar gelişmeye başlar.
Bundan dört yüzyıl önce bildiğimiz dünyada Anthrasax adında bir iblis ansızın ortaya çıkıvermiş ve dünyayı yok etmenin eşiğine getirmiştir. Bu iblisin icabına da kendisi gibi ansıyın ortaya çıkan Ejderha Şovalyesi (Dragon Knight) bakmıştır ve dünya büyünün kol gezdiği karanlık bir çağa sürüklenmiştir. Derken anime serisinin geçtiği döneme gidiyoruz. Efendim, Metallicana Krallığı, bu Anthrasax’ı diriltmeye çalışan karanlık ordunun kuşatması altındadır. Son çare olarak da krallığın yüksek rahibi, bir çocuğun içine hapsolmuş olan efsanevi büyücü Dark Schneider’i serbest bırakıp karanlık ordunun karşısına dikmeyi amaçlar. Bunun için de Lucien adlı çocuğu, bakire olan bir kızın öpmesi gerekir. Bu kız da yüksek rahibin kızı Yoko’dur. Dark Schneider serbest bırakılır ve olaylar gelişmeye başlar.
Seride gram empati kurabileceğiniz hiçbir karakter bulunmamakta:) Hatta anime bile bazı yerlerde kendi kendine dalga geçmekte. Bir olay meydana geliyor mesela ve arka plan karakteri olan rahipler sürekli bağırarak aşırı abartı bir tepki veriyor. Aynı şekilde Schneider’in sürekli yüksek sesle konuşması, bağırması gibi itici hususlar bolca mevcut. Diğer dikkat çeken nokta elbette bol bol heavy metal atıfları bulundurması. Metallicana Krallığı, Lars (Metallica’nın kurucularından) isimli bir ejderha ve Dark Schneider’in büyülerinden birisi olan “Guns n Ro” büyüsü sanırım verebileceğim en iyi örnekler olabilir.
Animede ortada hikaye namına da aslında pek bir şey yok. Büyü ve iblisler bu dünyaya nasıl geldi hala anlamış değilim. Yani sonuçta dünya, normal dünyaydı neden bir iblis çıkageldiğinde elfler, troller vb. fantastik canavarlar ile büyü peydahlandı anlayamadım. Olayın özü, Dark Schneider’in (sadece Schneider değil ha, Dark Schneider) eski yoldaşları karşısında verdiği mücadele ama o da binbir rica ile çünkü adamın aslında pek umuru değil. Bir de serinin ecchi tarafı var tabi. İlk bölümlerde pek yok ama giderek artan bir dozda devam ediyor. Elbiseleri yırtılan büyük göğüslü insan, elf bilumum varlık giderek daha çok ön planda olmaya başlıyor. Artı Dark Schneider’in aşırı kaslı vücudunu da es geçmemek lazım.
Animede ortada hikaye namına da aslında pek bir şey yok. Büyü ve iblisler bu dünyaya nasıl geldi hala anlamış değilim. Yani sonuçta dünya, normal dünyaydı neden bir iblis çıkageldiğinde elfler, troller vb. fantastik canavarlar ile büyü peydahlandı anlayamadım. Olayın özü, Dark Schneider’in (sadece Schneider değil ha, Dark Schneider) eski yoldaşları karşısında verdiği mücadele ama o da binbir rica ile çünkü adamın aslında pek umuru değil. Bir de serinin ecchi tarafı var tabi. İlk bölümlerde pek yok ama giderek artan bir dozda devam ediyor. Elbiseleri yırtılan büyük göğüslü insan, elf bilumum varlık giderek daha çok ön planda olmaya başlıyor. Artı Dark Schneider’in aşırı kaslı vücudunu da es geçmemek lazım.
Serinin çizimleri belki de eleştirmeyeceğim tek kısmı. Birçok animede niyeyse yeniden peydahlanmış olan sivri köpek dişlerini saymazsak tabi. Yani ne gerek var? Sevimli mi yapıyor karakteri? Neyse, onun dışında çizimler ve efektler aslında gayet kaliteli. Aynı şekilde müzikleri için de diyecek bir sözüm yok. Gerek müzikleri, gerekse seslendirme belki de seriyi ayakta tutan tek unsurlar.
Uzun lafın kısası; Bastard!! Heavy Metal, Dark Fantasy bayağı bayağı çerez tadında ve ecchi’den hoşlanıyorsanız izleyebileceğiniz bir anime. Beklentiniz olmasın, gülün geçin derim.
Uzun lafın kısası; Bastard!! Heavy Metal, Dark Fantasy bayağı bayağı çerez tadında ve ecchi’den hoşlanıyorsanız izleyebileceğiniz bir anime. Beklentiniz olmasın, gülün geçin derim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)