• Kuuchuu Buranko İncelemesi

    Yönetmen: Kenji Nakamura
    Stüdyo: Toei Animation
    Tür: Komedi, Psikolojik
    Yapım Yılı: 2009
    Bölüm Sayısı: 11
    Anime Puanı: 10/8,5

    Nevi Şahsına münhasır kişiliği ve olağandışı tedavi yöntemleriyle nam salmış psikiyatrist İchirou İrabu, gerçeküstü dizayn edilmiş kliniğinde; seksi hemşiresi Mayumi ile birlikte hasta görmektedir. Birbirinden (nispeten) bağımsız ilerleyen 11 bölüm boyunca; OKB, belonefobi, panik bozukluğu, psikojenik priapizm, narsistik kişilik bozukluğu ve daha birçok psikiyatrik hastalığa deva bulunur. Her tedavi süreci, Hemşire Mayumi’nin vitamin (!) iğnesiyle başlar ve Doktor İrabu, her bir vakada, etik ve estetiğin sınırlarını zorlayarak şapkadan tavşan çıkarmayı başarır.

    “Kuuchu Buranko”, kelime anlamıyla “trapez” demek. Hani şu sirklerde cambazların kullandığı var ya, ondan. Nitekim ilk bölümde de uyku bozukluğundan muzdarip bir trapez sanatçısı görüyoruz. Haliyle, sirkteki işini de kötü etkiliyor bu durum. Yukarıda, bölümlerin birbirinden “nispeten” bağımsız olduğunu söylemem, dikkatli izleyiciler için bir sürprizbozan (spoiler) olmayacaktır zira hastanın çalıştığı sirkteki bazı kişiler, ilerleyen bölümlerde karşımıza çıkıyorlar. Sonraki bölümler için de aynı şey söz konusu. Bu bakımdan seri, bir “foreshadowing” zinciriyle ilerliyor diyebiliriz. Belki de bu kullanım, psikopatolojilerin küçük örneklemlerde yoğunlaştığına dair bir vurguydu. Yahut yalnızca “foreshadowing”di, bilemiyorum. Seri, anlam çıkarmaya bir hayli müsait. 

    Anime boyunca çok fazla metafora rastlıyoruz ve her bir metafor, farklı yorumlara açık. Örneğin Kuuchu Buranko’nun en orijinal özelliği, insan figürlerinin, çizgilerin yanı sıra, seiyuu’ların (ses aktörlerinin) kamera görüntüleriyle de desteklenmesiydi. Çizimlerin ve video’nun spesifik zamanlarda geçişli olması, gerçekliğin katman katman açıldığı hissini uyandırdı bende. O yüzden kapanış müziğinde sözü geçen “Shangri La” (Ebedi mutlulukla dolu, izole bir kurgusal yerleşim yeri), serinin farklı gerçekliklerine şık bir referans olmuş diyebilirim. Anime bu yönüyle -her ne kadar odağı burada olmasa da- bana, Richard Linklater’ın Waking Life’ını hatırlattı.

    Seride çok sevdiğim bir diğer metafor ise figüranların kağıt gibi çizilmiş olmalarıydı. Bedenleri gibi hareketleri de kağıtvari olan bu 2 boyutlu insanların, hikayelere katkıları bulunmadığı için, karakter derinlikleri de yoktu. Bu eksikliklerinin geometrik olarak da gösterilmesi bence çok zekice bir hareket. Tabii ki animedeki sembolizm bunlarla sınırlı değil. Bizzat Doktor İrabu’nun; oyuncak ayı, küçük kız çocuğu ve genç erkek olmak üzere üç farklı formu bulunuyor. Şahsen, bu formları “id-ego-süperego” şablonuna oturtmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Zaten gereği de yok, bırakayım ötesini uzmanlar analiz etsin. Gerçi bu seriyi ruh sağlığı alanında yetkin biri izlediğinde, göreceği şeyleri merak ediyorum. Örneğin; cinsel organına kalınca bir kitap düşen adamın, gökdelene devasa bir aile fotoğrafının düşüşüyle sembolize edilmesi, nasıl yorumlanabilir? Bu çözümlemeleri, fallik obje ve dikey mimari arasındaki ilişkiyi görebilen ehil gözlere bırakıyor ve animenin en sevmediğim kısmına geçiyorum. 


    Kuuchu Buranko’nun parlak yeşil ve pembe renk ağırlıklı, cafcaflı bir görünümü var. Kıyafetler, dekorlar, görsel efektler… Her şey canlı ve şaşaalı. Gelgelelim sekiz bölüm boyunca bu kadar cart bir pembe ve yeşil kullanımı beni çok yordu. Boğuldum resmen. Bir noktada (özellikle hikayelerin karanlık kısımlarında) koyu tonlar görmek, gözümü dinlendirmek istedim. Bu isteğim son üç bölümde bir nebze karşılandı diyebilirim. Ya da belki benim gözüm alıştı, bilemiyorum. Ancak seriye devam edip etmemek konusunda beni en kararsız bırakan husus buydu. Çok şükür ki 9. bölümde bu da geçti. Animenin genel tarzına alıştım. Absürt mizahına da yer yer güldüm. Hatta sahne aralarındaki beklenmedik efektler, bana biraz Natural Born Killers’ı (1994) hatırlattı (o filmi de ayrıca tavsiye ederim). Ne tezattır ki bu kadar sıradışı, frapan bir yapıya sahip animenin, “opening” ve “ending” kısımları oldukça sadeydi: 2000’ler Japon Pop müziği tınıları, dile dolanan bir melodi, seriyle uyumlu sözler ve klip… Bence şık bir seçim olmuş.

    Her ne kadar “avangart” animeleri çok sevsem ve içerikten/mesajdan ziyade sunumu öncelesem de, yer yer “eee ne anlatıyorsun şimdi?” dediğim oluyor. Kuuchu Buranko’yu izlerken de oldu. Sembolize edilen şeylerin hikâyeye oturmadığını, bazen sadece marjinallik çabasında olunduğunu vehmettim. Ne var ki seri, kalbimi yine son dakika golleriyle kazandı. Bilhassa final bölümündeki dokunaklı anlatımıyla toplum eleştirisini yaptı; hastalıklara yönelik şefkatli mesajını verdi ve atageldiği tüm düğümleri çözdü. Böylece bana da, bu tuhaf animeyi sizlere tavsiye etmek düştü. Sağlıcakla :)

  • Terminator Zero İncelemesi

    Yönetmen: Masashi Kudo
    Stüdyo: Production I.G.
    Tür: Bilimkurgu
    Yapım Yılı: 2024
    Bölüm Sayısı: 8
    Anime Puanı: 10/5


    Terminatör animesi deyince ister istemez bir heyecan oluşmakta. Her ne kadar seri ilk iki filmden sonraki yapımları ile pek olumlu dönüşler almasa da, Terminatör “kült” bir yapım olmasını çoktan başardı. Dizileri, çeşitli oyunları derken Amerika – Japonya ortaklığında sekiz bölümlük bir anime serisi de yayınlandı.

    Anime serisinde olaylar 1997 yılının Tokyo’sunda geçmekte. Bir bilim adamı olan Malcolm Lee, Kokoro (Kalp/Yürek) adında bir yapay zeka geliştirmektedir. Amacı, bu yapay zekanın Skynet ile mücadele etmesi. Bunun için de Malcolm, Kokoro ile konuşarak ona insanların bir şansı daha hak ettiğini anlatarak ikna etmeye çalışıyor. Öte yandan, 2022 yılından gizemli bir asker ve bir Terminatör de 1997 yılına gelerek amaçlarını gerçekleştirmenin peşindedir. 
  • Pokemon Legend Arceus : Hisuian Snow İncelemesi

    Yönetmen: Ken Yamamoto
    Stüdyo: Wit Studio
    Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik
    Yapım Yılı: 2022
    Bölüm Sayısı: 3
    Anime Puanı: 10/8


    Uzun zaman sonra farklı bir animenin incelemesiyle karşınızdayım. Son zamanlarda izlediğim animelerin çoğu beni hayal kırıklığına uğrattığı için animelere ara vermiştim. Fakat Pokemon Arceus oyununu oynadıktan sonra bu yapım için yapılan işlere, göz atmak istedim ve bu tatlı animeyi izleme şansına eriştim. Sadece 3 bölümden oluşan animenin bölümlerin uzunluğuda hayli kısa. 3 Bölümü toplasanız 25-30 dakikalık bir yapım ediyor. Bu da animenin en büyük eksikliği. 2022’de çıkan Pokemon Arceus oyunu gibi elinde bir küllüyat fırsatı olan evren için bu süre çok kısıtlı. Kısa yapılarak animenin çok büyük hakkı yenmiş kesinlikle.

    Anime zaten 3 bölüm olduğu için pek konuya değinmek istemiyorum. Fakat Pokemon Arceus oyununa özel Hisuan bölgesine farklı türlerde pokemonlar oluyor. Arcanine mesela; en tatlı değişkenliği gösteren pokemonlardan biri. Alev’in yanına Kaya türü de eklenmiş ve çok tatlı olmuştu. Animenin konusunda da bu tür farklılığını gösteren başka bir pokemon olan, Zoroark üzerine gidilmiş. Hayalet ve Normal tür’e sahip olan Zoroark’ küçük haliyle, bizim ana karakterimizin yolu güzel bir şekilde kesişiyor. Ve Wit stüdyo’da yine kalitesini konuşturarak muazzam görselleri bize sunuyor. Tabi karakterimiz büyüyor ve son bölümde farklı maceralara atılıyorlar. Bence aşırı tatlı ve güzel bir anime olmuş . Oyunu oynayanlar kesin izlesin. Oynamayanlar da bir baksın. Pokemonun diğer animesi; artık gün geçtikçe çocuklaşmaya ve iticileşmeye başladığı bu günlerde, bu animasyon sizi çok tatmin edecektir. 
  • Hanma Baki vs. Kengan Ashura İncelemesi

    Yönetmen: Toshiki Hirano
    Stüdyo: TMS Entertainment
    Tür: Dövüş
    Yapım Yılı: 2024
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/7


    Nedendir bilinmez; Netflix’te çalışan bir abi demiş ki: “şu Baki ile Ohma kapışsa ne güzel olur”. Birilerinin de kulağına gitmiş ve ortaya reklam niyetine bir saatlik bir anime filmi çıkıvermiş. Baki serisini izlemedim ama diyebilirim ki bu filmdeki olayların Kengan Ashura ile herhangi bir alakası yok. Ha, çıkması kötü mü oldu? Aslında hayır ve farklı serilerin farklı karakterlerini bir arada görmek ilginç bir deneyimdi. Bir nevi Godzilla vs. King Kong gibi :)

    Baki Hanma vs. Kengan Ashura anime filminin bize anlatmak istediği nedir? Hangi serinin karakterlerinin daha güçlü olduğu. Evet, aynen bu şekilde Kengan maçlarının düzenlendiği arenada serilerin turnuva düzenleyici amcaları bir araya geliyor ve seyircisiz bir şekilde maçlar yapmaya karar veriyorlar. Üç adet dövüşe tanıklık ediyoruz. Bir tanesini Baki serisindeki karakter kazanırken bir tanesini de Kengan serisinden bir arkadaş kazanıyor. Geriye kalan son maçın kazananı da hangi serinin karakterleri daha güçlü onu belirleyecek. Final maçının kazananı da… Bunun için anime filmini izleyin. Ya da internetten bakın. 
  • The Boy and the Heron İncelemesi

    Yönetmen: Hayao Miyazaki
    Stüdyo: Studio Ghibli
    Tür: Fantastik, Macera
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/7


    Orijinal adı Kimitachi wa Do Ikiru ka olan ve aslında “How do you live” anlamına gelen ve ülkemizde de Çocuk ve Balıkçıl olarak tanıtılan anime filmi, Studio Ghibli’nin şimdilik son eseri niteliğinde. Bir tanesi en iyi animasyon (rakipleri arasında Örümcek Evrenine Geçiş de vardı) Oscar’ı olan beş adet ödülü de cebine koyan yapım, Hayao Miyazaki emekli olup geri döndükten sonra da ilk eseri konumumda.

    İkinci dünya savaşının son demleri sırasında geçen Çocuk ile Balıkçıl, ana karakterimiz olan Mahito’nun bir yangında annesini kaybetmesi ile başlıyor. Akabinde Mahito’nun varlıklı fabrikatör babası Shoichi, rahmetli eşinin kız kardeşi Natsuko ile evlenir ve Mahito ile beraber kırsal alana yerleşirler. Mahito yeni evine ve çevresine alışmaya çalışır. Sürekli etrafta gezinen balıkçıl kuşunu da fark eder. Okulda da sorun yaşayan Mahito en sonunda kendini yaralar ve yataklık olur. Derken etrafta gezinen balıkçıl bir insan gibi konuşmaya başlar ve annesini bulabileceğini söyler. Çeşitli olaylar yaşanır ve Mahito yaşadıkları evin yakınlarında bulunan gizemli kulenin göründüğünden çok daha fazlası olduğunu anlar. 
  • Kimetsu no Yaiba: Hashira – Geiko hen İncelemesi

    Yönetmen: Haruo Sotozaki
    Stüdyo: Ufotable
    Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik
    Yapım Yılı: 2024
    Bölüm Sayısı: 8
    Anime Puanı: 10/8


    Hepimizin çok sevdiği ve merakla beklediği Kimetsu no Yaiba, batıda bilinen adıyla Demon Slayer, “Hashira Training” adlı yeni sezonuyla bizlere yeniden merhaba dedi. Önceki sezon olan Katanakaji no Sato-hen incelemesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

    Sevilen serinin yeni sezonu aslında çok ilginç – en azından benim için. Bunun sebebi de, yedi sıkıcı bölümden sonra efsane bir sezon finali ile bizlere veda etmesi. Evet, fark ettiğiniz üzere bu sefer yeni sezon sekiz bölüm olarak karşımıza çıkıyor. Yani alıştığımız 11’den de az. Hatırlayacağınız üzere Tanjiro ve iki Hashira olan Kanroji ve Tokito ile beraber üst düzey iki iblisi alt etmişti. Finalinde de sürpriz bir şekilde Nezuko-chan’ın güneş ışığını yendiğini görmüştük. Tabi Michael Jack… Pardon Muzan’ın da (alışkanlık oldu:) hemen radarına girmişlerdi. 
  • Ninja Kamui İncelemesi

    Yönetmen: Sunghoo Park
    Animasyon: E&H Production, Sola Entertainment
    Tür: Aksiyon, Macera
    Yapım Yılı: 2024
    Bölüm Sayısı: 13
    Anime Puanı: 10/5.5


    Sırada ağzım açık başladığım ama ite kaka, zorlanarak bitirdiğim bir anime var: Konu başlığımız olan Ninja Kamui. Tesadüfen denk geldiğim ve kanlı aksiyon sahneleri sayesinde dikkatimi çeken animenin ana karakterini meşhur seyyu Kenjiro Tsuda’nın seslendirdiğini görünce merakım iki kat artmıştı. Derken ilk bölüm bittiğinde ağzım açık kalmıştı fakat anime çizgisini korumayı başaramadı.

    Ninja Kamui’de olaylar ilk bakışta sıradan biri gibi görünen Joe Logan ve ailesi etrafında gelişiyor. Kırsalda yaşayan sıradan bir adam olarak tanıtılan bu adamın evini günün birinde Ninjalar basar ve karısı ile küçük çocuğu ölürken kendisi adeta ölümden dönerek hayatta kalmayı başarır. Çok geçmeden Joe Logen adlı kişiliğin bir kamuflaj olduğunu öğreniriz. Adamın asıl adı Higan’dır ve Japon’dur. En önemli özelliği ise öldürülen karısı ile birer Ninja olmalarıdır. Bu Ninjalar Japonya’da köklü bir klanı oluşturmaktadır ve ülkenin birçok olayında gölgelerden başrol oynamışlardır. Günümüzde ise Japonya dışında açılmış ve teknolojileri sebebiyle Amerikan Auza şirketi ile bir olmuşlardır. Birçok Ninja ve usta bu durumdan hoşnut olmamıştır ve karşı gelenler hain ilan edilip öldürülmüştür. Hain ilan edilenlerden birisi de Higan’dır ve artık intikam almak istemektedir. 
  • Undead Girl Murder Farce İncelemesi

    Yönetmen: Watanabe, Masakazu
    Stüdyo: Lapin Track
    Tür: Fantastik, Gizem, Aksiyon
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 13
    Anime Puanı: 10/8


    Yine farklı ve az izlenen bir anime’nin incelemesiyle karşınızdayım. Ve bu sefer, sonda söyleyeceğimi başta söylüyorum: “Bu animeyi izleyin arkadaşlar.” Detektif olaylarını çok seven biri olarak, ilk fragmanını görünce pek ısınamamıştım yapıma. Fakat ikinci fragmanıyla beraber “Benim bunu kesin izleme gerek.” demiştim. Neden mi ? Çünkü ikinci Fragmanda bolca: Sherlock Holmes, Arsen Lüpen ve daha nice, severek okuduğum edebi karakteri görme fırsatını eriştim. Anime’de başı kesik ablamızın yanına 2 tane güçlü ve klişe karakter eşlik ediyor. Tabi edebi karakter dediysek, gerçekçilik beklemeyin hemen. Çünkü Şeytanlar,Vampirler,Kurtadamlar, Daha sayamadığım bolca popüler kültür yaratıkları ve göndermeleri üzerine kurulan bu animeyi çok sevdim. Tabi puanımdan anlayacağınız üzerine eksikleri de yok değil.

    Öncelikle artılarıyla başlamak istiyorum. Atmosfer ve konusu çok iyi. Ana karakter üçlüsü klişe olabilir. Ama Bungou Stray Dogs gibi kendine has şekilde iyi işlemişler konuyu. Sherlock ve Arsen’i görmek beni çok mutlu etti. (tabi başkaları da var spoiler vermeyeyim) Tanıdığım ve sevdiğim karakterleri bu fantastik kurguda görmek, beni hayli sevindirdi. İlk bölüm biraz insanı ısındırmak gibi olsa da, asıl 2.bölümle anime başlıyor. Ağır ve detektiflik işleri baş gösteriyor. Ama anime Ağır yapısı olmasına rağmen, Aksiyonunu da vermekten çekinmiyor. Zaten Kafası kesik Rindou Aya ablamızın yanına, bu yüzden 2 tane kas kütlesinden oluşan karakter vermişler, aksiyon için. Keza anime ilerleyen bölümlerde de Vahşet ve kanı kullanmaktan hiç çekinmiyor, bu beni şaşırttı açıkçası. Her ne kadar görsel ve animasyon seviyesi çok iyi durumda olmasa da, kendini izletiyor. 
  • The First Slam Dunk İncelemesi

    Yönetmen: Takehiko Inoue
    Animasyon: Toei Animation, DandeLion Animation Studio
    Tür: Spor
    Yapım Yılı: 2022
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/8.5 


    En iyi spor animeleri arasında gösterilen, hatta bazı sitelere göre en iyisi olan Slam Dunk serisinin yaklaşık otuz yıl aradan sonra bir nevi devamı şeklinde, 124 dakikalık anime filmi var karşımızda. Bir nevi diyorum çünkü anime serisini yahut mangasını okumadıysanız bile, tek başına bir anime filmi olarak izlenebilir. Hatta adı o yüzden “The First Slam Dunk” yani ilk Smaç imiş. Gerçi yüzde yüz verim alamazsınız, o ayrı mesele. Orijinal 1993 yapımı serinin “acemi” incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

    Bu anime filmi bize ne anlattığına girmeden önce kısa bir bilgi vermek isterim. Seriyi bilenler bilir, animenin ana karakteri kırmızı kafası ile “tensai” Hanamichi Sakuragi’dir. Sakuragi’nin Shohoku Lisesi’ne başlaması ve basketbol takımına sevdiği kızı etkilemek için girmesiyle beraber, yeri geldiğinde dramatik anlar da yaşatsa komedi tadında ilerleyen macerasına tanıklık etmiştik. Hatta ülkemizde doksanlı yılların sonunda televizyonda da yayınlanmıştı. The First Slam Dunk adlı anime filmi başta görsel olmak üzere farklı bir konsepti takip etmiş. Bu anime filminde Sakuragi veya herkesin sevgilisi Rukawa’dan ziyade kısa boylu oyun kurucu Miyagi ana karakter tadında. Daha doğrusu onun üzerine yoğunlaşılmış ve anime filmi bu yüzden içerisinde ikiye ayrılmakta: İlki Sannoh Lisesi ile ulan basketbol maçı, ikincisi ise Miyagi’nin geçmişi ve ailesi ile ilişkileri. 
  • Migi to Dali İncelemesi

    Yönetmen: Cao Cong
    Stüdyo: CompTown , Geek Toys Edit
    Tür: Dram, Gizem, Komedi
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 13
    Anime Puanı : 10/6

     
    Yine farklı bir anime ile karşınızdayım. 2023’ün sonlarında yayına başlayıp 13 bölümünde final yapan Migi & Dali, tam aradığım uzunlukta bir anime olmuş. Günümüzde kısa ve daha önemlisi biten güncel anime bulmakta hayli zorlanıyoruz. Migi to Dali ise mangaya sadık kalarak tüm hikayeyi 13 bölümde bitirmiş. Yakın zamanda Mangaka’sının erken yaşta Kanser’den dolayı üzücü vefatı üzerine, animeyi hemen çekmişler onun anısına. (Ekstra alkış) Fakat puanıma bakıp bu animeye haksızlık etmenizi istemem. Çünkü benimki kişisel bir puan, ve animenin eksilerin benim sevmediğim kısımlardan oluşuyor. Ondan böyle bir puan verdim, şimdiden uyarmak istedim. Peki animemizin Konusu nedir? İkiz kardeş olan Migi ve Dali bir aileye evlatlık olarak gider. Ama aile, tek çocuk kabul almak durumunda kaldığı için Bizim deli ikili de bir çocukmuş gibi yapar ve hikaye başlar. Daha fazla detay vermeyeceğim fakat şunu söyleyebilirim; ilk bölümü bitirdikten sonra after credit’i izleyin (Tüm bölümlerde after credit var bu arada, önemliler) İkinci bölümü de izleyin çünkü ana konu yavaş yavaş işleniyor. Ben bu ana konu yani kardeşlerin amacı hakkında, spoiler vermek istemem size sürpriz olsun. Daha çok keyif alırsınız izlerken.

    Anime aslında karanlık bir ton’a sahip olabilirmiş fakat komedi kısımları bolca var. Hem de istemediğim kadar çok var. Kahkaha attırmadı belki, ama beni yer yer gülümsetti. (Bazen de rahatsız etti, komiklik adına çizgiyi aşmışlardı. Bu arada bu çizgilerin aşılması yüzünden +16 yaş sınırı da çekmiş oldu anime kendini) Çizimler ve özellikle gerilim müziğini çok beğendim. Animasonlar da fena değildi. Günümüz standartlarının ne altında ne de çok üstüne çıkmasalar da kendini izlettiriyor. Karakterler de bol ve iyi işlenmiş klişeli kişiliklerden oluşuyor. Neyse animenin asıl olayı olan gizeme gelelim. Çünkü bunu gayet güzel başarıyor. 5.bölümle beraber ana hikaye iyiden iyiye açılıyor ve oraya yoğunlaşıyorlar. Sizde bu gizemi merak ediyorsunuz, özellikle katil işlerini sevenler varsa güzel bir tempo aldığını söylemeliyim. Fakat bu kadar övmeme rağmen neden 6 verdiğimi açıklamanın zamanı geldi. Çünkü animenin benim açımdan büyük günahları var. 
  • Spy x Family (2023) İncelemesi

    Yönetmen: Kazuhiro Furuhashi
    Stüdyo: Wit Studio, Clover Works
    Tür: Aksiyon, Komedi
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/7


    Sevilem komedi – aksiyon serisi Spy x Family, üçüncü sezonu ile doludizgin devam ediyor… Demek isterdim ama bu sefer bizleri pek saramadı. Kısa yazımıza geçmeden önce ilk sezonun incelemesine buraya, ikinci sezon incelemesine ulaşmak içinse buraya tıklayabilirsiniz.

    Dediğim gibi üçüncü sezon ile seri devam ediyor ve her sezon ile beraber puan kırdığımızı gözlemledim. Bunun sebebinin ise Anya’dan ziyade diğer karakterler üzerine yoğunlaşılması olduğunu fark ettik. Mesela ikinci sezonda Bond adlı sevimli köpecik daha bir ön plandaydı, bu sezonda ise Yor Forger üzerine durulmuş. Zaten bölümlerin yarısı bir gemide, Yor’un “korumalık” görevi yaparken başına gelenleri izliyoruz. Neyse ki Anya da babası Loid ile beraber gemide de seriyi biraz daha eğlenceli kılıyor. 
  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan