• Mayıs 07, 2021

     
    Aslında ilk başta Berserk’ten Gutts hakkında bir şeyler yazmayı düşünüyordum. Sonra dedim ki Berserk ve Guts hakkında çok yazdım çizdim ve başka bir animenin karakteri üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. Çok da fazla düşünmeden aklıma GunGrave ve Brandon Heat geldi. Madhouse tarafından 2003 aynı adlı PlayStation 2 oyunundan uyarlanan yirmi altı bölümlük anime serisi günümüzde belki pek fazla bilinmez ama benim çok sevdiğim bir seridir. İncelemesine on üzerinden on verdiğim anime, objektif olarak baktığımızda bu puanı hak etmiyor olabilir lakin karakter gelişimi, iki can dostun neydi – ne oldu teması üzerine gelişen olayları ben o kadar çok sevmiştim ki izlerken. Dolayısıyla bana göre GunGrave yapılmış en iyi animelerdendir. İlk oyunun, yani anime serisinin GunGrave Overdose adında bir de ikinci bir PlayStation 2 oyunu mevcut. Ve ben hala Overdose’un da animeye uyarlanmasını bekleyenlerdenim:) Anime serisine değindikten sonra dilerseniz sizlere serinin esas oğlanı, az sözlerin adamı Brandon Heat kimmiş, bir anlatayım.

    Her ne kadar sokaklarda büyümüş olsa da Brandon, sakin, nazik ve sevdiklerine bağlı, onlara kendisinden daha çok önem veren bir yapıya sahiptir. Gerektiğinde sevdiklerini tehlikeden uzaklaştırmak için kendisini dahi onlardan uzaklaştırmaktan çekinmez. Brandon Heat konuşmayı fazla sevmez, az sözlerin adamıdır. Sözlerinin yerine deyim yerindeyse yaptığı eylemlerin konuşmasına izin verir. Sessizliği ve Big Daddy ile aileye olan bağlılığı bir araya geldiğinde çevresinden bazıları ona garip gözlerle bakmaya başlamıştır. Brandon’un sistematik ve disiplinli bir şekilde vazifelerini soğukkanlılıkla yerine getirmesi ailenin önde gelenlerinden Bear Walken’ın da dikkatini çekmiş ve Brandon’dan “artık normal nedir bilmiyorum” karşılığını almıştır. Kimileri tarafından garip karşılansa da Big Daddy’ye olan bağlılığı ve görev sorumluluğu kendi ekibindeki astları tarafından daime hayranlıkla karşılanmıştır. 
     

    Brandon’u ilk kez can dostu Harry McDowell ile beraber henüz on dokuz yaşında iken görüyoruz. Daha öncesinde yetimhanede büyüdüğünü öğrendiğimiz Brandon, Harry ile ilk kez burada tanışmıştır. Daha yetimhaneye yerleştiği ilk gün Harry’nin yaptığı bir haylazlığa bulaşan Brandon, Harry ile beraber yetimhane görevlisi tarafından dayak ile cezalandırılmıştır ve ikili bu aşamada dost olmuşlardır. Yetimhaneye neden geldiği veya annesi ile babası hakkında net söyleyebileceğimiz bir bilgi bulunmamakta. Tek bildiğimiz Brandon Heat ailesini kaybettiği için yetimhaneye gönderilmiştir. Brandon on dokuz yaşına geldiğinde ise kendisi, Harry, Jolice, Kenny ve Nathan adlı arkadaşlarından oluşan küçük bir sokak çetesinin üyesi olmuştur. Günün birinde, Çılgın Köpek Ladd adındaki bir suikastçı, Brandon’un sevdiği kız olan Maria’yı yetiştiren adam olan Jester Amcanın canına kast eder. Ne yazık ki yaşanan olaylar sonucu Jester Amca ile beraber Jolise, Kenny ve Nathan da hayatını kaybeder. Brandon ve Harry de az kalsın öldürülüyordu ki Bear Walken adındaki bir adam tarafından kurtarılırlar ve bu adam aynı zamanda Ladd’ı da öldürür. Jester Amca’nın cenazesinde Brandon, Harry ve Maria, Big Daddy ile tanışır. Kendisi Millennion adlı mafya organizasyonun lideridir. Big Daddy, Maria’yı himayesi altına alır ve Brandon ile Harry de ölen arkadaşlarına doğru düzgün mezar yaptırabilmek umuduyla organizasyona katılır. Brandon ve Harry elbette organizasyonun en alt tabaka üyelerinden olurlar. Brandon’un işi organizasyona borcu olan kumarbazlardan tahsilat yapmaktır. Bu arada burada Ballabird Lee ve Bob Poundmax adında iki yeni arkadaş edinir. Günler ilerler ve bir gün Maria, Brandon’u Big Daddy ile tanıştırır. İlk kez cenazede gördüğü bu adamla Brandon nihayet resmi olarak tanışır. Bir başka gün Big Daddy bir balo düzenler ve burada bir suikastçı canına kast ederken araya Brandon girer. Suikastçıyı öldürmeyi başaran Brandon bu esnada bir kurşun da kendisi yer. O günden sonra Big Daddy, Brandon’u “süpürücü” yani suikastçı ve koruma mertebesine yükseltir. 
     

    Aradan yıllar geçer ve hem Brandon hem de Harry, organizasyonun önemli birer üyesi haline gelir. Brandon cinayet de dahil olmak üzere birçok önemli organizasyon vakasında yer alır ve bunlardan birinde Bunji Kugashira ile tanışır. En az Brandon kadar yetenekli bir suikastçı olan Bunji’yi Brandon yumruk dövüşünde yenince Bunji organizasyona katılır ve Brandon’un sağ kolu olur. İlerleyen günlerde Brandon “True Grave” adını verdiği kendi takımını kurar ve Bunji ile beraber takımı yönetmeye başlar. Bir yandan ise her geçen günde biraz daha Maria’dan uzaklaşmaktadır. Çünkü Maria, ne Brandon’un ne de Harry’nin cinayet de dahil olmak üzere organizasyonun karanlık işlerini hallettiğini bilmemektedir. Maria’ya göre ikili organizasyon için çalışan iş adamlarıdır.

    Brandon ve Bunji, Millennion’a kafa tutmaya çalışan ama daha küçük bir organizasyon olan Lightning’in liderleri Blood War ve Cannon Vulcan’a karşı mücadele etmeye başlar. Her ne kadar Lightning, Millennion ile eş değerde olmasa da Dr. Tokioka’nın yardımı ile “Seed” adlı projeyi gerçekleştirmeyi başarmış ve ilk “Orgmen” örneklerini yaratmışlardır. İnsan şeklindeki Orgmen’ler tabanca gibi küçük ateşli silahlara karşı dirençlidirler ve normal insanlardan kat ve kat güçlüdürler. Lakin ömürleri en fazla bir haftadır ve bu süreden sonra toza dönüşüp yok olmaktadırlar. Lightning’in liderleri Bear Walken ve Brandon tarafından öldürülür, Seed örneklerini ele geçirirler. Yaşanan bu hadiseden sonra Brandon giderek karanlık bir yola saptığını fark eder ve kendi deyimiyle artık Maria’nın sesini dahi duyamaz olur. 


     Aradan üç sene geçtikten sonra Brandon, Maria’ya nihayet aslında ne iş yaptığını anlatır. Brandon bir nevi Maria’ya veda eder ve onu tamamen Big Daddy’ye emanet eder. Bu aşamadan sonra Big Daddy, Maria’ya aşık olur ve çok geçmeden Mika adında çocukları olur. Eskisi gibi bir araya gelemeyen Brandon ve Harry buluşur ve son on yılda yaşananları uzun uzun yad eder. İkili eski arkadaşları Jolice, Kenny ve Nathan’ın bulunduğu mezarlığa gider lakin Harry’nin hal ve tavırlarından eski arkadaşlarını çoktan unuttuğu anlaşılır. Akabinde ikili organizasyonun bulunduğu binaya geri döner ve asansörde Harry, Brandon’a planını anlatır: Big Daddy’yi öldürmek ve organizasyonu Brandon ile beraber yönetmek. Brandon şok olup sinirlenir çünkü kendisi asla Big Daddy’ye ihanet etmeyi düşünmez. Harry’ye yumruk atıp kızgınlığından ona silahını çekse de hala can dostu gözüyle baktığını arkadaşını vuramaz. Lakin Harry aynı görüşte değildir ve Brandon’un sol gözüne dayadığı silahı ile eski dostuna ateş eder ve Brandon asansörün camından ölümüne doğru düşer.

    Brandon Heat’in ölümü hikayenin sonu değildir. Bir şeylerin ters gidebileceğini sezen Brandon, Harry ile görüşmeden bir süre önce orgmenleri oluşturan Seed projesinden sorumlu Dr. Tokioka’yı ziyaret eder. Brandon’un ondan bir isteği vardır: Eğer kendisi ölürse Seed işlemini üzerinde denemesini, yani kendisini yeniden canlandırmasını ister. Brandon’un amacı olası bir senaryoda Harry’nin organizasyonu olası bir kötü yola sokmasını engellemektir. Brandon öldüğünde doktor bedene sahiplenir lakin doktorun Brandon’u yeniden hayata döndürmeye çalışmasına pek niyeti yoktur. Ta ki on üç sene sonra, Harry orgmenleri kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya ve orgmenler kontrolden çıkana dek. Dr. Tokioka, Mika’nın yardımı ile Brandon’u hayata döndürmeye başarır. Lakin ölümden geri dönen kişi artık Brandon Heat olarak anılmayacaktır. Bu gelen kişinin adı Beyond the Grave olacaktır. Bob Poundmax, Balladbird Lee, eski ustası Bear Walken, sağ kolu Bunji ve sonrasında Harry McDowell, Beyond the Grave’in hedefi konumundadır. 
     

    Brandon Heat’in ve GunGrave animesinn bir kısmının özeti bu şekildedir. İki dostun iki ezeli düşman oluşu, arada yaşanan hadiseler ve Brandon’un Beyond The Grave olma yolundaki serüveni izlediğim en iyi hikayelerdendir. Elbette hikaye burada sonra ermiyor. GunGrave Overdose adlı oyun beş sene sonrasını konu alıyor ve Beyond the Grave’in ikinci macerası burada başlıyor.

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan