• Ekim 23, 2010

    Yönetmen: Hiroshi Koujina
    Stüdyo: Madhouse
    Tür: Dram
    Yapım Yılı: 2010
    Bölüm Sayısı: 26
    Anime Puanı: 10/10



    Uzun adıyla Rainbow – Nisha Rokubo no Shichinin, ikinci dünya savaşı sonrası, 1950’li yıllarda savaştan mağlup ve yaralarla ayrılmış Japonya’da geçiyor. Bir grup genç, hayat onları mecbur bıraktığı için kötü şeyler yapmış ve bir ıslah evi olan Shonan Geliştirme Okulu’na gönderilmiştir. Dışarıdan sıradan bir ıslah evi gibi görünen fakat içerisi cehennem olan bu okulda, altı arkadaş Sakuragi Rokurouta adında başka bir tutuklu ile tanışırlar. Ve altı arkadaşın umutsuzluğu Sakuragi ile beraber umuda dönüşür ve aralarında hayat boyu sürecek olan bir dostluk başlar.

    Rainbow, ilk on dört bölüm boyunca yedi arkadaşın ıslah evinde acımasız gardiyan Ishihara ve Doktor Sasaki’ye karşı olan bir nevi hayatta kalma mücadelesini ve yeniden özgür olma hayallerini konu alıyor. Geri kalan bölümlerde ise gençlerin dışarıdaki hayata karşı savaşları başlıyor. Yedi kahramanımızı kısaca tanıtacak olursam;


    Sakuragi Rokurouta: Sakuragi anime başladığında 18 yaşındadır ve lakabı “Anchan” yani “abi”dir. Sakuragi ıslah evine düşen altı arkadaşa kucak açmıştır ve onların can dostu, koruyucusu, kısacası onlara abi olmuştur.

    Mario Minakami: Mario 17 yaşındadır ve nedenini kimseye söylemese de, öğretmenini öldüresiye dövdüğü için ıslah evine düşmüştür. Arkadaşlarına çok düşkün olan Mario, onları korumak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır.

    Noboru Maeda: Tosbağa lakaplı Noboru, ekibin en kısa boylusudur ve çeşitli hırsızlık olayları yüzünden ıslah evindedir. Yedi arkadaştan belki de en acıklı geçmişe sahip olan Noboru’dur.

    Ryuuji Nomoto: Gözlükleri ve ilk başlardaki çekingen tavırları ile Nomoto ekibin en zekisidir. Lakabı “uncovered” yani bir nevi “meydanda olan” olan Nomoto, karını doyurmak için hırsızlığa baş vurunca yakalanıp ıslah evine yollanmıştır.

    Manasaku Matsuura: Cabbage, yani uyuşukluk anlamına gelen lakabı ile Manasaku iri ve şişman yapısına karşın oldukça sessiz bir tiptir. Genç yaşta alkol aldığı ve olay çıkardığı için ıslah evindedir.

    Tadayoshi Tooyama: Lakabı askerdir çünkü hayali özel güvenlik güçlerine katılmaktır. Annesinin erkek arkadaşını dövdüğü için ıslah evine düşmüştür ve iri yapısı ile dikkat çekmektedir.

    Jou Yokosuka: Yarı Japon olan Jou’un lakabı Joe’dir ve kendisi sarışındır. Kendisine tecavüz etmek isteyen bir adamı dövdüğü için ıslah evindedir ve dışarıdaki kız kardeşi Meg’i görebilmek için her şeyi yapmaya hazırdır.


    Görsel olarak Rainbow çok kaliteli bir anime. Özellikle sahnelerin dondurulması ve sulu boya çizimleri gibi bir hal alarak, o an yaşananların anlatılması gibi efektlendirmeler yerine cuk oturmuş. Gerektiği yerlerde bolca kan ve bazı cinsellik öğeleri de kullanılmaktan ihmal edilmemiş. Müzikleri de görselliği kadar harika. Başta açılış parçası olan ve Coldrain’e ait olan “We’re not alone” çok güzel bir parça. Tabi bölümler içerisinde çalan parçalar da gayet güzel parçalar ve çoğu zaman atmosferin tavan yapmasını sağlıyorlar.

    Rainbow’a neden tam puan verdiğimi merak edebilirsiniz. Sonuçta Rainbow’da inanılmaz inceliklere sahip olan bir senaryo, feci karizmatik erkekler, kocaman gözlü kızlar, üstün güçler, dünyanın sonunu gelmesi vb. olaylar yok. Rainbow, aslında oldukça basit olan arkadaşlık üzerine kurulmuş bir anime. Anime sadece yedi arkadaşın zor koşullarda bir arada kalmayı konu alıyor. Fakat bu basit konu öyle bir işlenmiş, öyle güzel anlatılmış ki, bu yukarıda saydığım olayların hiçbirine gerek kalmamış. Elbette gerçek hayatta belki birbirlerine böyle sıkı bağlarla bağlı arkadaşlar bulmak zor ama dediğim gibi senaryo dört dörtlük. Basit ama dört dörtlük.

    Sonuç olarak Rainbow hayata tutunmaya çalışan yedi arkadaşın dram ve umut dolu macerasını anlatıyor ve eğer sizler de gerçekçi ve kaliteli bir anime arıyorsanız Rainbow’u mutlaka öneririm.


    { 1 comments bulunmakta. Yorum ekleyin }

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan