ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI

Love Hina bizlere genç Keitaru Urashima’nın maceralarını sunuyor. Keitoru henüz beş yaşlarındayken parkta oynadığı yaşıtı bir kız ile birbirlerine Tokyo Üniversitesi (kısaca Todai, Tokyo-U) gideceklerine söz verirler. Rivayetlere göre birbirine âşık iki kişi Tokyo-U’ya giderse sonsuza kadar mutlu olurlarmış. Aradan on beş sene geçer ve Keitaru yirmi yaşına gelir ama Tokyo-U’nun giriş sınavlarına üç kez girmişse de başarılı olamamıştır. Üstelik on beş sene önce söz verdiği kızın ne adını, adından öte neye benzediğini bile unutmuştur. Bu durumdan artık Keitaru’nun ailesi de bıkmıştır ve onun boşa kürek çekmeyi kesip iş bulmasını ister. Tam bunun üzerine Keitaru’nun büyük annesi devreye girer ve Keitaru’dan eski Hinnata pansiyonunu işletmesini ister. Bu fikir Keitaru’nun da aklına yatar çünkü hem çalışıp hem de sınavlara tekrar hazırlanabilecektir. Fakat Keitaru’nun bilmediği ufak bir ayrıntı vardır ki o da Hinnata pansiyonu artık pansiyon değil, kız yurdudur.

Keitaru pansiyona, yani kız yurduna vardığında hemen kaplıca tarzındaki havuza girmek gibi büyük bir hata yapar ve yurdun sakinleri onu orada yakalayınca Keitaru geleli on dakika olsa bile adı sapığa çıkar ve kızlardan bir ton dayak yer. Neyse ki yurdun biraz altında bir büfeyi işleten Keitaru’nun teyzesi duruma el koyar ve “yanlış anlaşılma” az da olsa giderilir. Keitoru kızlara olan biteni anlatınca kızlar ona şans tanımaya karar verir ve Keitaru Urashima Hinnata kız yurdunun yeni işletmecisi oluverir. Ve işte bundan sonra komikliklerle dolu bir macera başlar. Keitaru yurtta kalan kızlardan biri olan Naru’ya aşık olur ve onu açılmak ile yıllar önce söz verdiği kız arasında gidip gelmeye başlar.

Karakterlerden biraz daha detaylı bahsedecek olursak, Keitaru Urashima serinin zaten çok az olan erkek kahramanların başında geliyor. Kendisi bahsettiğim gibi fazla akıllı değildir ve Tokyo-U sınavlarına üç kez girip kaybetmiştir. Kişilik olarak çekingen bir yapıya sahip olan Keitaru’nun tek amacı Naru’ya aşkını ilan etmektir. Diğer karakterlerden ise kısaca şöyle bahsedebiliriz.

Naru Narusegawa: Naru yurtta kalan en zeki kızdır ve o da kişisel sebeplerden dolayı Tokyo-U’ya girmeye çalışmaktadır. Hal böyle olunca ikili beraber çalışmaya başlarlar ve ortaya oldukça komik şeyler çıkagelir.

Mitsumi: Bir başka Tokyo-U’ya girmeye çalışan ise şapşal diye nitelendirebileceğimiz Mutsumi’dir. Mutsumi için Keitaru’nun dişi hali diyebiliriz. Oldukça sakardır ve heyecanlandığında ve korktuğunda sürekli bayılmaktadır. Sırf ismini yazmayı unuttuğu için Tokyo-U’ya girememiştir.

Shinobu: Shinobu ortaokula gitmektedir ve çok utangaç bir yapısı vardır. Erkeklerle arası pekiyi olmamasına karşın Keitaru ile iyi anlaşabilmektedir. Ayrıca Shinobu çok iyi yemek yapabilmektedir.

Motoko: Serinin en tatlı sert karakteri diyebiliriz. Kendisi samuray bir soydan gelmektedir ve kendisi de oldukça iyi kılıç kullanabilmektedir. Motoko Keitaru’dan pek haz etmemektedir ve buna paralel olarak Keitaru’nun da Motoko’dan ödü kopar.

Mitzune: Alkole ve kumara düşkünlüğü olan ve bir o kadarda kurnaz olan Mitzune Hinnata kız yurdunun belki de en neşeli sakinidir. Mitzune eğer bir çıkarı olacak ise “dişi” yanlarını da kullanmaya hiç çekinmeyen bir yapıya shaiptir.

Su Kaora: Su için her anime de az rastlanan bir karakter diyebiliriz. Kendisi sözün tam anlamıyla bir çılgındır. Su hoplayıp zıplamayı çok seven, midesine düşkün ve bilgisayarlarla arası çok iyi olan bir karakterdir. Ayrıca Love Hina’nın en sevimli karakteri de diyebiliriz.

Love Hina içerik olarak izleyenini hiç sıkmıyor. Benim tek şikâyetim seri bazı bölümlerde çok fazla fantastik öğeler yer vermiş. Mesela bir bölüm gayet normal iken diğer bölümde karşınıza roket uzay araçları, mekanik kaplumbağa orduları, hayaletler, lanetli ruhlar gibi şeyler çıkabiliyor ve üstelik bunlardan normalmiş gibi bahsediliyor. Bunlar seride kötü durmuyor ama ben Lovely Complex’teki gibi normal olayların geçtiği bir anime hayali kurmuştum. Yani fazla konuştum galiba ama komedi, romantik türündeki bir anime de birkaç bölüm meccha (mekanik robot) görmek benim canımı sıktı diyebilirim. İçerikten biraz daha bahsedecek olursak, Love Hina’da ecchi’ye de (cinsel unsur) fazla olmasa da yer verilmiş. Fazla derken açıkta bir şey elbette görmüyorsunuz ama seri aşırıya da kaçmamış. Ecchi sahneler genellikle komikliklerle süslenmiş durumda.

Son olarak teknik bakımdan Love Hina vasatı aşmayı başarmış diyebilirim. Görüntü kalitesi olarak oldukça tatmin edici olan anime müzik bakımından çuvallamış diyebilirim. Açılış paçası idare eder ama bitiş parçası fazla hüzünlü, seriye yakışmayacak cinsten. Seslendirmeler ise gayet iyi, özellikle Su Kaolla’nın Japonca seslendirmesine hayran kaldım. Böyle tatlı bir ses bir insandan nasıl çıkar anlamış değilim. Sonuç itibariyle Love Hina’yı izlerseniz sadece komedi ve aşk unsurları ile değil, fantastik öğelerle de karşılaşacaksınız haberiniz olsun.

Bilinmesi Gerekenler;
-Love Hina’nın “Christmas Special” adında yaklaşık kırk dakikalık Aralık 2000 yapımı bir TV özel bölümü bulunmaktadır.
-Yine Love Hina’nın “Spring Special” adında 2001 yapımı kırk dakika uzunluğunda bir TV özel bölümü vardır.
-Seriyi izledikten sonra üç bölüm uzunluğundaki “Love Hina Again” adlı 2002 yapımı OAV’ları da izlemeyi ihmal etmeyin.