• Ocak 10, 2015

    Yönetmen: Junichi Sato
    Stüdyo: Satelight
    Tür: Bilimkurgu, Mecha
    Yapım Yılı: 2014
    Bölüm Sayısı: 24
    Anime Puanı: 10/3.5


    Şehrin ortasında var olan Işıksız Diyar, etkileşime geçtiği her şeyi yutmaktadır. Diyarın yuttuğu insanlardan oluşan varlıklara da Necrometal (Türkçe çevirisinde Uyarılar) denilmektedir. Bu diyarı araştırmak içinse devlet kodamanları ve bilim adamları yoğun uğraş içerisindedir. Bizim hikâyemiz ise Işıksız Diyar’a yakın sayılabilecek bir okulda başlıyor. Animenin başkarakteri Akashi de dahil olmak üzere belirli sayıdaki öğrenciler yeteneklerinden dolayı Işıksız diyarı araştırmak, Uyarı’ları ve daha da ürkütücü olan Corpse (Cesetleri) yenmek için özel bir ekibe davet edilir. Böylece Işıksız Diyar’ın meydana geldiği dönemki pek anımsayamayan, kişilik bakımından birbirlerinden tamamen farklı ama hepsinin ortak bir özelliği sayesinde bir araya gelen gençler karanlık bir maceraya adım atmış olur. 


    Animenin konusunun ilk bakışta ilgi çekici olduğundan eminim herkes hemfikirdir. Karanlık bir diyar, bu diyarın meydana geldiği dönemi muğlâk bir şekilde hatırlayan sekiz genç ve ortak özellikleri, bir de savaşmak için kullanılan mechalar. Açıkçası animeye başladığımda da öyle ahım şahım beklentilerim yoktu ama dobra konuşacak olursam böyle bir enkaz da beklemiyordum. Bunun en büyük nedeni de animede ruh yok. Karakterler sizleri etkilemiyor, aksine soğutuyor. Hikâyenin ilerleyişi yavan ve Işıksız Diyar nedir ile gençlerin geçmişi dışında senaryoyu ayakta tutan herhangi bir unsur yok. İlerleyen bölümlerde Işıksız Diyar az da olsa görülüyor ama şahsen ben tatmin olamadım. Bunların dışında animede sekiz ana karakter olsa da öne çıkan ve ismi zikredilen her daim Akashi. Sürekli Akashi üzerinden gol atılmaya çalışılmış ve Akashi etkileyici mecha’sı ile bir şeyler yapmaya çalışırken diğer elemanlar pek işe yaramayan robotlarında “Akashi! Akashi!! Akashi!!!” diye bağırmak dışında pek bir fonksiyonlarını göremedim. Ayrıca animenin dediğim gibi sekiz karakteri olmasına rağmen mekânlar ve atmosfer size hep boş geliyor. Sanki dünyada bu gençler dışında kimse kalmamış gibi (arada çıkan bilim insanları vs. hariç) dünya boşmuş gibi hissediyorsunuz. Animede süregelen bir yalnızlık hissi var ki bu Sono Kuroki Hagane’de olmaması gereken bir durum. Şimdi hikâye gereği bazı animeler bu hissi vermeli ki ekrana bağlayacak önemli sebeplerden birisidir bu ama durum bu animede tam tersi. Sono Kuroki Hagane’deki yalnızlık hissi boşluk hissi ile eşdeğer ve sizleri animeden uzaklaştırıyor. 

    Animenin çizimlerini ilk gördüğümde iki binli yılların başlarında çıkan animelere benzettim ve herhalde nostalji havası yaşayacağız dedim ama ilk bölümün ortalarına geldiğimde karar verdim ki animenin çizimleri kötü. Dediğim gibi arka plan hep boş ve bir ruhsuzluk örneği yansıtılmış. Karakterlerin çizimleri de bana itici geldi. Eski tarz çizimlerin çakması gibiler, iticiler ve onlara bağlanamıyorsunuz. Özellikle terlikle gezip şeker emen ve adını hatırlamaya dahi tenezzül etmediğim bilim insanı ile izleyiciyi öfkelendiren ve “ulan aslanım Akashi sana yakında gününü gösterir” tarzında bir karakter yaratılmak istenmiş ama iğrenç bir insan artığı bir “şey” çıkmış ortaya. Animenin tek artısı için müzikleri ve seslendirmelerini gösterebilirim. Animenin açılış ve kapanış parçaları hoş, bölümler esnasında çalan parçalar da güzel. Seslendirmelerde de o karakterlerden o profesyonel sesler çıkmış.

    M3: Sono Kuroki Hagane adlı animeyi sadece 11 bölüm izleyebildim. Kim bilir, belki de 12. bölümden itibaren müthiş bir ivme kazanıp atmosferi katlıyordur. Fakat izlediğim süre boyunca animeden gram zevk almadığımı da rahatlıkla belirtebilirim. İki puan müzik ve seslendirmelere, yarım puan ilk bakışta dikkat çeken senaryosuna ve hadi yarım bıraktım belki sonu falan iyidir diye kullandığım bir puan kanaati de eklersek yukarıda yazdığım puanı kişisel tercihim olarak animeye layık görüyorum. Özetle benim için Sono Kuroki Hagane sadece 2014 yılının değil şu ana kadar izlediğim en kötü animelerden birisi oldu.


    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan