• Haziran 30, 2020

    Yönetmen: Takayuki Hirao
    Stüdyo: Ufotable
    Tür: Korku, Doğaüstü
    Yapım Yılı: 2012
    Bölüm Sayısı: OVA
    Anime Puanı: 10/9


    Korku hikayeleri ile ünlü Mangaka Junji Ito’nun eseri olan Gyo: Tokyo Fish Attack, daha önce işlendiğini görmediğim bir temayı ele alıyor: Karaya çıkan balıklar! Konumuza geçmeden önce Junji Ito’nun farklı eserlerinden oluşan 2018 yapımı Junji Ito Collection adlı on iki bölümlük bir animenin olduğunu da belirtmek isterim.

    Yaklaşık yetmiş beş dakika süren bu filmde balıkçıların ağlarına takılan garip balıklara tanık olarak giriş yapıyoruz. Akabinde Okinawa’ya geçiyoruz. Kaori ve iki arkadaşı mezuniyetlerini kutlamak için Kaori’nin nişanlısı Tadashi’nin amcasına ait villaya gelmişlerdir. Lakin kızlar eve girer girmez onları berbat, çürümüş ceset gibi bir koku karşılar. Çok geçmeden kokunun kaynağı belli olur: Örümcek gibi ayakları olan bir balık. Balık ufak olduğu için şaşkınlıklarını atan kızlar, balığı adeta ezer ve bir poşete koyarak çöpe atar. Elbette şaşırırlar ayaklı bir balık görünce ve Tadashi’nin amcasına sormayı akıllarından geçirirler. Derken daha büyük balıklar (köpek balığı mesela!) karaya vurmaya başlar ve çok geçmeden Okinawa tatili bir kabusa dönüşür. Ve yine çok geçmeden olaylar Tokyo’ya ve hatta tüm dünyaya yayılır.


    Kısa adı ile Gyo, ilginç bir salgın teması ile beni cezp etti diyebilirim. Evet, biraz zorlama. Nasıl oluştukları anlatılıyor ama işin içine azıcık doğaüstü de giriyor ve metal uzuvlara sahip ceset balıklar üzerine düşündükçe “saçma” olduğu fikrine daha çok kayılıyor ama günümüzde üzerine kafa yordukça o kadar çok saçma gelen temalar var ki… İsmi lazım değil, bir film vardı; zombi aşık olup kalbi yeniden atmaya başlıyordu:) Bunun gibi mesela. Bu yüzden Gyo’da da sadece olaya odaklandığınızda ve bir saniye bile gerçek olduğunu düşündüğünüzde oluşan düşünce tüyler ürpertici. Üstelik zombiler gibi bu iğrenç balıklar da insanlara virüs bulaştırabiliyor ve insanların başına gelenler bence zombi olmaktan çok daha beter. Başlarına neler geldiğinden bahsetmeyeceğim, ancak izlerseniz görebilirsiniz.


    Çizimleri bakımından anime klasik bir 2D anime olarak karşımıza çıkıyor. CGI’a boğulmamış, gerçekçi karakterlerin ön planda olduğu kaliteli çizimler. Bir elin parmağını geçmese de +18 sahneler animede mevcut. Dolayısıyla anime özellikle küçük çocuklarla beraber izlenecek türden değil. Müzikleri için yorum yapmayacağım çünkü animede fazla müzik yok. Seslendirmeler de dikkatimi çeken bir kusur veya harika diyebileceğim bir an bulunmuyor. Herkes işini yapmış, o kadar.

    Junji Ito’nun eserlerinden oluşan animeyi daha önce izlemiştim ve karşıma Gyo çıktığında ve Ito’nun ismini gördüğümde tamam dedim, bu anime kesin sıra dışı, absürd, tuhaf bir şeydir. Ve aynen düşündüğüm gibi de oldu. Eğer Gyo’yu izleyip beğenirseniz Junji Ito Collection’a da bir göz atın derim veya tam tersi Collection’u izlediyseniz bu anime filmi size de hitap edebilir.

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan