• Mayıs 03, 2016

    Yönetmen: Hiroyuki Seshita
    Stüdyo: Polygon Pictures
    Tür: Aksiyon, Gerilim, Doğaüstü
    Yapım Yılı: 2016
    Bölüm Sayısı: 13
    Anime Puanı: 10/7


    Tam adıyla Ajin: Demi – Human, orijinalinde üçleme film serisinden oluşmaktadır ve okuduğunuz bu yazı ilk filmin televizyon serisi haline uyarlanmış versiyonudur. İkinci film Mayıs 2016’da ve üçüncü film ise Eylül 2016’da çıkacaktır. Dolayısıyla televizyon serisi sürümünün ikinci ve üçüncü sezonu da filmlerden sonra ekrana gelecektir.

    Ajin’in geçtiği zaman diliminden on yedi sene önce ilk ölümsüz asker Afrika’da ortaya çıkmıştır. Daha doğrusu bu asker öldüğü zaman birkaç saniye sonra tekrar dirilmeye başlar. Savaştığı cepheler tarafından “Tanrı Asker” olarak anılmaya başlayan bu kişinin varlığı çok geçmeden dünyaya yayılır ve Amerikan hükümeti işin içine girerek askeri bayıltarak ele geçirir. Bu vakanın üzerinden on yedi sene geçer birçok ülkede ölümsüz insanlar boy göstermeye başlar. Bu insanlara Ajin, yani yarı tanrı ismi verilir ve yapılan açıklamaya göre dünya üzerinde kayıtlı kırk yedi Ajin vardır. Elbette bu resmi rakamdır, gayri resmi sayı bilinmemektedir çünkü birçok Ajin saklanmaktadır veya Ajin olduklarını bile bilmemektedir. 


    Nagai Kei de Ajin olduğunun farkında olmayan bir gençtir. Okula gidip gelmekte, arkadaşlıklarla fazla ilgilenmeyen (biraz annesi yüzünden) kendi halinde diyebileceğimiz bir çocuktur. Günün birinde kafasındaki düşüncelerle boğuşurken trafik lambasını fark etmeden yola çıkar ve bir kamyonun altında kalır. Normalde ölmüş olması gereken Nagai yeniden canlandığında ise başta kendi olmak üzere çevredeki herkes onun bir Ajin olduğu keşfeder. Nagai’in ilk hamlesi kaçmak olur çünkü Ajin olduğu saptanan kişilere hükümetlerce el konulmaktadır. Bu el konulmalara her ne kadar devlet gözetimi altında tutulma gibi yumuşak ifadeler kullanılsa da nette yayılan (ama doğruluğu tartışılan) videolara göre Ajin’lerin sırrını keşfetmek için yoğun işkencelerden geçmektedirler. Nagai Kei’in de artık Japon Hükümet birimleri peşindedir ve onu ele geçirmek isterler. Öteki taraftan Şapkalı Adam lakaplı birisi de Ajin olduğu ortaya çıkan Nagai’yi kendi safına katmak istemektedir. 

    Ajin’i diğer animelerden farklı kılan en büyük özelliği bir sonraki paragrafımda bahsedeceğim çizim tekniği. Farklığı görselliği dışında anime için söyleyebileceğim, karanlık atmosferi ile yetişkinlere yönelik bir seri olması. Sürekli karşımıza çıkan komedi unsurlarından, komiklik mimiklerinden veya rengârenk anime karakterlerinden sıkıldıysanız Ajin size farklı bir soluk getirebilir. Derin ama on üç bölüme sığamamış bir konu, bolca kan, fena sayılmayan aksiyon sahneleri ve en önemlisi ile ciddiyeti ile (günümüzde en ciddi olarak sıfatlandırabileceğimiz animelerde kara mizah, mimikler varken) Ajin anime dünyasında kendisini belli ediyor. Hikâyesinde büyük bir etkileme yapmasa da birkaç çatlak var. Örneğin son iki bölümü izlediğinizde anlayacaksınız, neden bayıltıcı iğne kullanmıyorsunuz? Güya yasakmış halk/medya karşısında kullanmak. Görün işte sonuç ortada. Veya Nagai ilk bölümlerde çaresiz ve biraz da olsa yardımsever bir kişilikken son ilk yarıdan sonra ne oluyor da buz adam kesiliyor ve son bölümde neden fikrini değiştiriyor. Anlatmak istediğim, Ajin kafamda bana mantıksız gelen birkaç soru da sordurdu. 


    Bahsettiğim gibi Ajin’in en aykırı yanı çizimleri. Anime tamamen CGI’dan (Computer Generated Imagery) oluşuyor. Yani alıştığımız animelerden daha çok bir bilgisayar oyununa benziyor. Ajin’in bu çizim tekniğini beğenen insanlar olduğu gibi beğenmeyenler de var ki ben ikinci kategorideyim. Öncelikle öyle çok kötü diyecek halim yok, değil de zaten. Ama bana alıştığımız tarzın tadını da katiyen veremedi. Zaten normal çizim tekniği de seksenli ve doksanlı yılların çizimlerini aratıyor (elle çizilen mekanlar, renkler daha samimi bir atmosfer yaratıyor benim gözümde) ve CGI çizimleri görünce normal çizim tekniğini de gözüm aradı. Ajin’ler birbirleri ile dövüşürken çıkardıkları gölgeler veya çatışma sahneleri (özellikle Şapkalı Adam’ın Nagai’in peşinde düştüğü yerdeki çatışması) başarılı ama karakterlerin mimikleri, bazen hantalca yürümeleri de dikkatimden kaçmadı. Kısacası klasik anime çizimleri kullanılsaymış üstüne katarmış diye düşünüyorum ben. Öte yandan böyle karanlık ve soğuk bir atmosfer yakalanabilir miydi? Görmek lazımdı. Animenin müzikleri ise sağlam. Açılış parçası Yoru wa Nemureru kai adlı açılış parçası için harika diyebilirim. Özellikle nette bulduğum İngilizce sürümü benim daha da hoşuma gitti. Kapanış parçası da fena sayılmaz ama açılışın yanında doğal olarak sönük kalıyor. 

    Ajin daha ilk paragrafımda bahsettiğim gibi yarım bitiyor. Önce ikinci film çıkacak ve serisi de peşine gelecek. Aynı şey üçüncü sezon için de geçerli olacak. Dediğim gibi anime yetişkinlere hitap ediyor ve herhangi bir mizah unsuru arıyorsanız yanlış yerdesiniz. En önemlisi de eğer CGI çizim tarzını beğenirseniz Ajin’den benden daha fazla zevk almanız yüksek ihtimal. 



    { 2 comments bulunmakta.Yorum yapın }

    1. Çizimleri değişikmiş. merak ettim şimdi

      YanıtlaSil
    2. CGI olduğunu ilk dakika da dikkatimi çekmişti. Resident evil 1 havası var çizimlerde

      YanıtlaSil

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan