• Ağustos 16, 2018

    Yönetmen: Seiki Takuno
    Stüdyo: Liden Films
    Tür: Hayatın İçinden
    Yapım Yılı: 2016
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/9


    Yazmakta zorlandığım için İngilizce ismini tercih ettiğim Poco’s Udon World, yani orijinali ile Udon no Kuni no Kin’iro Kemari bizlere Souta ve Poco’nun yürekleri ısıtan hikayesini sunuyor. Tam adı ile Tawara Souta küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Liseyi bitirdiğinde Kagawa Bölgesi’nde küçük bir kasabada Udon (kalın erişte/makarna) dükkanı işleten babasına “senin mesleğini yapmak istemiyorum” diyerek baba mesleğini reddetmiş ve Tokyo’ya taşınarak web sitesi tasarımcısı olmuştur. Aynı şekilde Souta’nın ablası Rinko da evlenerek büyük şehre yerleşmiştir. Aradan yıllar geçer ve Souta otuz yaşındayken babası vefat eder. Durum böyle olunca eşyaları toparlamak ve kasabadaki evle ilgilenmek için Souta uzun yıllar sonra kasabasına geri döner. Çocukluk arkadaşları, nostaljik anılar derken Souta, babasının tozlu udon dükkanının tenceresinden bir tıkırdı geldiğini fark eder. Açtığında un çuvalına sarılmış altın sarısı saçları ile küçük bir çocuk görür. Tabi Souta da çocuk da ürker. Souta çocuğu komşunun çocuğu falan sarar lakin ne giden vardır ne de gelen. Souta çocukla bu ufak erkek çocuğu ile ilgilenmeye başlar ve aralarında giderek artan bir bağ oluşur. Souta çocuğu soran edene “bir arkadaşım bakmam için bıraktı” der ve bir süre sonra çocuğa Poco adı verilir. Fakat Poco’nun kocaman bir sırrı vardır. Küçük sevimli mi sevimli Poco aslında büyülü bir rakundur… 


    Poco’s Udon World, Barakamon, Usagi Drop veya Amaama to Inazuma gibi animelerdeki klasik yetişkin – küçük çocuk teması etrafında dönüyor. Tek farkı Poco’nun insana dönüşebilen bir rakun olması. Açıkçası bu olayı ilk gördüğümde (ilk bölümde zaten belli oluyor, o yüzden spoiler sayılmaz) biraz yadırgadım. Yani ne gerek vardı, normal çocuk olsaydı ya dedim fakat ikinci bölümde hemen ısındım çünkü “rakun” mevzusu aslında bir yan tema. Anime tamamen Souta ve Poco’nun günlük maceralarına, birbirleri ve çevrelerindeki insanlarla yaşadıklarına odaklanan, çoğu zaman tebessüm ettiren, kimi zaman duygulandıran tam bir “hayatın içinden” animesi.

    Rakun olayı bir yana animenin başlığına koyulan Udon ismi açıkçası gereksiz. Tamam, Souta’nın rahmetli babası Udon dükkanı işletiyordu ve Poco’yu da ilk bu dükkanda gördük ama dahası yok ki? Bir de insan Udon ismini görünce ister istemez yemek animesi mi diye düşünüyor. Şahsen ben ilk gördüğümde öyle sandım. Oysa olayın udonu animenin adına koyacak kadar bir ağırlığı yok. Evet, bir bölümde udon yapıorlar ama kalan on bir bölüm? Kısacası udon diye betimlemek bence gereksizmiş. 


    İçerik olarak anime bu tarzı sunan serilerden pek farklı olmasa da (rakun mevzusu hariç) içerik olarak doyurucu. Özellikle serinin yıldızı Poco çok ama çok tatlı bir karakter. Tek sözcüklü cümleleri ile Poco’ya hayat veren Seyyu Kokido Shiho harika bir iş başarmış. Elbette Souta ve diğer karakterleri de es geçmemek lazım. Gerek Poco’nun gerekse Souta’nın gündelik yaşamını izlerken bölümler adeta peş peşe aktı. Aklıma yatmayan tek bir mevzu vardı o da “arkadaşımın çocuğu, bakmamı istedi” mevzusu. Tamam, bir – iki gün bakarsın da Poco dört – beş yaş civarında bir bebe. Akıl var mantık var, hangi ana bebesinden uzun bir süre ayrılabilir? Ayrıca kimse de doğru dürüst sorgulamıyor. Poco tam olarak hangi arkadaşın çocuğu? Nereden geldi pat diye? Ne zaman gidecek? “Bir süre benle kalacak” diyor Souta efendi. Diğer karakterler yemiş olabilir ama ben yemem arkadaş! :)

    Animenin çizimleri ise rengarenk. Sarı saçları ve sarı yağmurluğu ile Poco zaten sahaların yıldızı. Ayrıca o mimikleri yok mu o mimikleri… Başka bir şey anlatmama gerek duymuyorum. Nakajima’nın üçgen dişleri ise iğrenç. Koymayın şu dişleri arkadaşım. Tokyo Ghoul: re’de Shirazu’nun dişleri de böyledi. Hiç sevmem. Açılış ve kapanış parçası ise standart hayatın içinden temalı animelere yaraşır parçalar. Ne eksiği var ne fazlası. Seslendirmelere ucundan değindim. Poco dışında diğer karakterlerin de performansları üst düzey. 


    Udon no Kuni no Kin’iro Kemari bir-iki minik eksikliğini saymazsak benim bir hayli severek izlediğim bir anime serisi oldu. Şayet bu tarz ebeveyn-çocuk ilişkisi içerikli animelerden benim gibi zevk alıyorsanız muhakkak öneririm. Bu arada, final tadında bir sonla veda etse de bu mangası hala devam (Ağustos 2018) etmekte. Yani gelecekte belki Poco ve Souta bir geri dönüş gerçekleştirebilir. 

    { 3 comments bulunmakta.Yorum yapın }

    1. Hocam 10/9 Çok demissin yav tamam şirin mirinde sanki o kadarda fazla :D neyse ellerine sağlık

      YanıtlaSil
    2. neredesınız yahu sesınız solugunuz cıkmıyr

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Merhabs
        Ben yurt dışındayım. Ekim başı itibari dönmüş olacağım. Diğer bir arkadaş da yazi yollamış bir iki gun önce, döner dönmez ekleyecegim :)

        Sil

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan