- Home>
- Kaan Berber >
- Yuugo: Koushounin İncelemesi
Ekim 08, 2021
Yönetmen: Seiji Kishi
Stüdyo: Artland
Tür: Askeri, Psikolojik
Yapım Yılı: 2004
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/4
Stüdyo: Artland
Tür: Askeri, Psikolojik
Yapım Yılı: 2004
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/4
1993-2004 yılları arasında yayınlanmış manga serisi Yuugo’nun anime versiyonu Yuugo: Koushonin, (Yugo the Negotiator) üstün iletişim becerileri dolayısıyla rehine krizlerinde uzmanlaşmış uluslararası arabulucu Yugo Beppu’nun maceralarını konu alıyor. Şimdiye kadar birçok başarılı müzakereye imza atmış olan Yugo’yu ilk 6 bölüm Pakistan’da, sonraki 7 bölüm ise Rusya’da izliyoruz. Bu yüzden gelin, animeyi “Pakistan görevi” ve “Rusya görevi” olarak ikiye ayıralım.
Pakistan Görevi
Babası Pakistan’daki Dakoyitler tarafından rehin alınan Mayuko Iwase, devletin görevlendirdiği arabulucular başarısız olunca, çareyi özel sektörde arar ve al altından Yugo Beppu’yla anlaşır. Böylece kahramanımız, örgütün elebaşı Şeyh Yusuf Ali Mesa ile uzlaşmak üzere yola çıkar.Anime bizi “Acid Jazz” – “R&B” karışımı bir melodiyle karşılıyor. Ardından şarkıya giren vokalistin burnunda et olduğunu fark ediyor ama buna çok takılmıyoruz çünkü Eiichiro Taruki’ye ait bu açılış ve kapanış parçaları, tek başlarına gayet güzeller. Ancak sorun şurada ki animenin genel atmosferiyle alakaları yok.
2004 yapımı bir seriden yüksek çözünürlük beklemek haksızlık olurdu. Gelgelelim, çizimlerde öyle baskın bir beyazlık vardı ki ilk 6 bölümü klorlu suda gözümü açmış gibi izledim. Bunun yanında yüz çizimlerinde tipik bir yönelim dikkatimi çekti: Kadın-erkek fark etmeksizin herkes Nicholas Cage’e benziyordu. Bütün bunlara hikâyenin hantallığı, lüzumsuz diyaloglar ve birazcık armoni bilgisi olan herkesin yazabileceği sıkıcı müzikler eklenince seyir zevkimi hepten kaybettim.
Pakistan Görevi
Babası Pakistan’daki Dakoyitler tarafından rehin alınan Mayuko Iwase, devletin görevlendirdiği arabulucular başarısız olunca, çareyi özel sektörde arar ve al altından Yugo Beppu’yla anlaşır. Böylece kahramanımız, örgütün elebaşı Şeyh Yusuf Ali Mesa ile uzlaşmak üzere yola çıkar.Anime bizi “Acid Jazz” – “R&B” karışımı bir melodiyle karşılıyor. Ardından şarkıya giren vokalistin burnunda et olduğunu fark ediyor ama buna çok takılmıyoruz çünkü Eiichiro Taruki’ye ait bu açılış ve kapanış parçaları, tek başlarına gayet güzeller. Ancak sorun şurada ki animenin genel atmosferiyle alakaları yok.
2004 yapımı bir seriden yüksek çözünürlük beklemek haksızlık olurdu. Gelgelelim, çizimlerde öyle baskın bir beyazlık vardı ki ilk 6 bölümü klorlu suda gözümü açmış gibi izledim. Bunun yanında yüz çizimlerinde tipik bir yönelim dikkatimi çekti: Kadın-erkek fark etmeksizin herkes Nicholas Cage’e benziyordu. Bütün bunlara hikâyenin hantallığı, lüzumsuz diyaloglar ve birazcık armoni bilgisi olan herkesin yazabileceği sıkıcı müzikler eklenince seyir zevkimi hepten kaybettim.
Rusya Görevi
Doğu Sibirya Şirketi’nin Son Genel Valisi Alexsandor Fyodorvich Romanovski’nin torunu Nadenka, Sibirya’nın ücra bir köyünde rehin tutulmaktadır. Belirlenen fidye ise Romanovski ailesinin mirasıdır. Kaçırılan küçük kızı, Sibirya’nın ölümcül soğuğuna dayanmak pahasına kurtarabilecek tek kişi ise kahramanımız Yugo Beppu’dan başkası değildir. 7.bölümle birlikte anime, görünürde bambaşka bir hâl aldı. Açılış parçasına synth remix geldi, renk dengesi düzeldi, karakterlerin yüzleri daha detaylı ve orijinal oldu. Ancak estetik açıdan hâlâ kötüydü. Bir örnek vermek gerekirse; animelerin çoğunda “eyecatch” veya genel adıyla “bumper” diye bilinen, bölümlerin ortasında TV reklamlarına yer açmak için hazırlanmış 1-2 saniyelik efektler olur. Yuugo: Koushonin’de bu efektlerin sesi ve görseli o kadar kötüydü ki hatırladıkça bile moralim bozuluyor.
Hadi estetiği bir kenara koyup şöyle sorayım: İzlerken eğlendim mi? Tabii ki hayır. Hatta bugüne kadar, bir şey izlerken telefonuyla oynayanlara kızdığım için pişmanım zira benim kafamdan da bırakın telefona bakmayı; yemeğin altını kısmak, top oynamak, balkondan aşağı atlamak gibi düşünceler geçti. Bunun sebebini ise karakterlerin sayıca az olmasına ve böylece diyaloglarda oluşan tekrarlara bağlıyorum. Mesela görevin ilk bölümlerinde Yugo, vücudunu terbiye ederek -40 derece soğuğa saatlerce dayandı. Bunu gözlerimizle gördük. Akabinde hikâyede yeni bir gelişme olmadığı için “Yugo Beppu -40 dereceye bile saatlerce dayanabilmiş bir adam.” cümlesini üç-dört kişiden daha duyuyoruz. Konuşmalardaki bu “seyirciye açıklama” eğilimi, beraberinde tabii ki yapaylığı ve tekdüzeliği getiriyor.
Animenin -yapım yılı nedeniyle- ses miksajı çok iyi değildi, bu yüzden konuşmalardaki boğukluğu ve hışırtıları duymazdan geliyorum. Bunun yanında çoğu seiyuunun (seslendirme sanatçısının) birden fazla karakteri seslendirmesi, bütçe yetersizliğine rağmen koyulan ufak çatışma sahneleri ve çağdaşı animelerin pek yanaşmadığı konulara değinmesi bende en azından sempati uyandırmış olacak ki bu seriye (cömert bir) 4 puan verdim. Ancak bunların haricinde Yuugo: Koushonin’in en güzel yanı bitmesiydi. O yüzden naçizane tavsiyem, izleyecek başka bir anime bulmanızdır. Sağlıcakla :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments