• Ocak 26, 2022

    Yönetmen: Hayao Miyazaki
    Stüdyo: Studio Ghibli
    Tür: Macera, Komedi
    Yapım Yılı: 1992
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/8.5

     
    Orijinal adı Kurenai no Buta olan, ülkemizde de Kırmızı Kanatlar olarak bilinen anime filmi, yediden yetmişe herkesin yapımlarını severek izlediği Studio Ghibli ve Miyazaki’nin eserlerinden birisi. Ayrıca birçok Ghibli yapımı gibi Netflix’te izlenebilir durumda. Uzun süredir benim de listemde olmasına karşın bir türlü fırsat bulamadığım Porco Rosso’yu birçok yerinde kahkaha atarak izledim. Ayrıca sunduğu atmosfer ile tam bir Ghibli yapımı olduğunu da belli etmekte.

    Yıl olarak 1929 yılında geçen anime filmi, Porco Rosso adlı bir domuzun (birazdan değineceğim) Akdeniz’de, deniz uçağı ile ödül avcılığı yapmasını konu alıyor. Kendisi İtalya’ndır ve bir zamanlar Marco olan adı artık domuz olduğu için Porco’dur – Pork İngilizcede domuz anlamına gelmektedir. Bir hayli de iyi bir pilottur ve hava korsanlarına korku salmakta, hayranları ise… hayran olmaktadır:) Hava korsanları Porco ile baş edemeyince taa Amerikalardan Curtis adında bir elemanı aralarına katarlar ve Porco ile boy ölçüşmesini isterler. Doksan dört dakika süren Porco’nun sevimli macerası da böylece ateşlenmiş olur. 
     

    Öncelikle animenin tek fantastik öğesinin ana karakterinin bir domuz olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla fantastik kategorisine dahil etmeyi düşünmedim. Peki, domuz ne alaka diye sorabilirsiniz çünkü ben sordum. Şöyle ki, bahsettiğim gibi Marco, büyü sonucunda bir domuza dönüşmüştür ve Porco adını almıştır. Evet büyü. Yani her Ghibli yapımından beklenileceği üzere Kırmızı Kanatlar’da da ucundan da olsa büyü mevcut. Ama eden büyülenerek bir domuza dönüşmüş bu adam? İşte burasını Miyazaki amca muğlak bırakmış. Bu konu hakkında bir cevap edinemiyoruz ve Porco’nun bir domuz olmasından ziyade macerasına tanıklık ediyoruz. Ben internette az araştırdım. Zamanında yapılan bir basın bülteninde Porco “insanlıktan hayal kırıklığına uğradı ve domuz olduğu için kendine lanet etti.” Denilmiş. Miyazaki de şöyle diyor: “Bir adam orta yaşlarına ulaştığında domuza dönüşür”. Yani benim buradan çıkardığım sonuç; bu adamların felsefesinde orta yaşlarına geldiğinde ve elde avuçta bir şey yoksa sana domuz muamelesi yapılır? En azından bunun gibi bir şey denmek istendiğini tahmin ediyorum. Bu da size ek bilgi:) 
     

    Bir Studio Ghibli yapımlarını diğer animelerden ayıran nedir? Elbette çizimleri. Bir kez daha bir Ghibli animesi izledikten sonra şu son yıllarda izlediğimiz CGI bezeli animelerin solda sıfır kaldığını fark ettim. Artık hakikatten anime izlemiyormuşuz… Çizimlerde kullanılan o tonlamalar, yumuşak emek kokan renkler, en arka planda bile olan karakterin mimiklerinin olması (hani şimdilerde arka plan karakterleri gölgelerden ibaret ya), akan suyun sürekli dalgalanması, gökyüzündeki bulutların yavaşça süzülmesi, kısacası her detay düşünülmüş. Tamam, anime filmi olduğu için daha da üzerine düşülmüş olabilir. Seriler için deli gibi çalışıyorlar haklarını yemek istemem ama birçok anime sadece şu gördüklerimin yarısını barındırsa bile yeterli olur. Seslendirmeler bile başka bir boyuttan gelmiş gibiydi. Efendi konuşmalar, tok sesler, yerinde müzikler. Ghibli farkı bu dur işte. Belki de ben hasret kalmışım ve biraz abartıyorum ama uzun bir süre bu tarz bir yapımı izlemeyince biraz şok etkisi yaratmış olabilir:)

    Peki, maden bu kadar hayran kaldın niye puanı 8.5 de 12 – 13 falan değil. Evet, çok severek izledim ve çizimleri şahane ötesi. Gelgelelim izlediğim en iyi Ghibli yapımı mıydı? Hayır. Son zamanlarda hikaye bakımından izlediğim daha iyi animeler yok muydu? Elbette vardı. Kırmızı Kanatlar iyi bir “Ghibli” anime filmi ve çok iyi bir anime filmi. Hikayesi fazla bir şey vaat etmese de Porco başlı başına animeyi götürüyor. Yani eğlenmek ve gözlerinize banyo yaptırmak istiyorsanız muhakkak izleyin. 
     

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan