• Mayıs 17, 2022

    Yönetmen: Shirai Takana
    Stüdyo: Liden Fims
    Tür: Fantastik
    Yapım Yılı: 2021
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/8

     
    Geçtiğimiz sene Japonya’da yayınlanan ve birkaç aydır Netflix’te Child of Kamiari Month olarak karşınıza çıkabilecek bir anime filmi incelemesi var karşımızda. Bir müddettir listemde duran ve arada bir göz kırpan bu anime filmini sıfır bilgi ve fazla bir beklenti olmadan iki güne yayarak izledim. Açıkçası bayıldım diyemem ama keyifle izlediğimi de inkar edemem.

    Anime filminin kahramanı Hayama Kanna’dır. On iki yaşında ve ilkokula giden Kanna’nın annesi bir sene önce vefat etmiştir ve babası ile yaşamaktadır. Annesi ile olan en büyük anıları koşmak üzeredir. Kanna da koşmayı çok sevmesine karşın annesinin maraton günü, onu izlemeye geldiği gün bayılıp vefat etmesi (zaten hastdır) Kanna’da derin bir iz bırakır ve koşmaktan adeta soğur. Aradan bir sene geçtikten sonra yine maraton günüdür ve bu sefer sadece babası yanındadır. Kanna, maratona iyi başlamıştır ve sona yaklaşırken anıları depreşmiş olacak ki donakalır. Babası durumu fark eder ve Kanna’nın yanına gelir lakin Kanna koşarak oradan uzaklaşır ve her zaman teselli aradığı tapınağa gider. Burada düşer ve daha önceden cebine attığı, annesine ait olan bileklik cebinden çıkıverir. Kanna bu bilekliği taktığında zaman durmuşçasına yavaşlar. Ne olduğunu anlamadan Yasha adında bir iblis karşısına çıkar ve bilekliği ister. Korkan Kanna’nın imdadına okullarındaki tavşanlardan birisi olan Shiro yetişir ve Yasha’yı kovarak olan biteni anlatır. Kanna’nın annesi bir Idaten’dir. Yani her sene tanrılar için şölen yemeklerini toplayıp onların huzuruna getirendir. Bu görev artık Kanna’ya aittir. Fakat şöyle bir sıkıntı vardır; Kanna’nın zaten koşmak ile arası yoktur ve isteksizdir. Onu motive edense festivalde annesini görebileceği umududur. 
     

    Kamiarizuki no Kodomo, daha önce karşılaşmadığım ve “plot twistler” yaşatmasa da hoş bir kurguya sahip. Filmin süresi idareli kullanıldığından sıkmıyor ve olan biteni sindire sindire izliyorsunuz. Kanna kimi zaman gereğinden fazla aksi bir karaktere dönüşse de, gerek Yasha, gerekse Shiro ile diğer tanrılar ideal bir kadro oluşturmuş. Yeri geliyor gülümsüyor, yeri geliyor duygulanıyorsunuz. Ama bunları uç noktalarda yaşamayı beklemeyin sakın. Yoksa hayal kırıklığına uğrarsınız. Anime daha basit. Nasıl desem… Çerezlik kesinlikle değil ama sanki bir seri olsaymış çok daha derin anlamlara kavuşabilirmiş gibi. Film bir nevi özet tadında sanki. Özet derken yine yanlış anlaşılmasın. Aceleye getirilen bir şey kesinlikle yok:)

    Animenin en beğendiğim taraflarından birisi de çizimleri ile Kanna’nın seslendirmesi oldu. Çizimler çok hoşuma gitti çünkü bana biraz eskiyi çağrıştırdı. CGI’ya batmamış, doğal ve capcanlı renkleri ile görsel şölen desem belki çok az ucundan abartmış olurum. Seslendirme ve müzikler zaten başarılı ama benim esas sevdiğim Kanna’nın sesi oldu. Seyyusu kim diye baktığımda ilginç bir bilgi ile karşılaştım. Seyyu’nuın adı Makita Aju ve aslında kendisi seslendirmeci değil. Kendisi çeşitli televizyon ve film projelerinde rol alan bir aktris ve bu anime kendisinin ilk seslendirme projesi olmuş. Çok da başarılı olmuş diyebilirim ve Seyyu olarak daha çok projelerde rol almasını dilerim. 
     

    Kamiarizuki no Kodomo’yu internette şöyle bir arattığınızda vasat puanlamalar aldığını göreceksiniz. Açıkçası biraz haksızlık edildiğini düşünmekteyim. Tamam, çok iyi diyebileceğim, günlerce konuşulabilecek bir anime değildi ama vazifesini de yerine layığı ile getiriyor. Güzel bir hikaye, güzel çizimler, giriş, gelişme ve sonuç. Abartıdan uzak, kendi yağında kavrulan sevimli bir anime ve izlemenizi de kesinlikle öneririm. Yaklaşık 99 dakika süren anime filmini Netflix’te Türkçe altyazı seçeneği ile rahatça izleyebilirsiniz. 
     

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan