Takopi no Genzai İncelemesi

Yönetmen: Iina Shinya
Stüdyo: Enishiya
Tür: Dram
Yapım Yılı: 2025
Bölüm Sayısı: 6
Anime Puanı: 10/7.5


Son dönemde gerek mangası, gerekse taze taze yayınlanan altı bölümlük anime uyarlamasıyla Takopi no Genzai veya batıdaki adıyla Takopi’s Original Sin, ortalığı fena karıştırdı. Sosyal medyada “yılın dramı” diye konuşanlar, forumlarda “şimdiye kadar izlediğim en hüzünlü seri” diyenler derken, her yerde 9 puanın üzerinde bölüm puanları görmek mümkün. Sebebi mi? Basit: Dram yaratmak kolaydır, insanın acıya kapılması da kolaydır. Hele ki ajitasyon seven, hüzünle beslenen kitle için bu seri adeta bir açık büfe.

Ana karakterimiz Shizuka… Daha ilk bölümden “acıların çocuğu” kontenjanına yerleşmiş durumda. Okulda sürekli zorbalığa maruz kalan, babasız büyüyen, annesinin ilgisinden de mahrum kalmış bir çocuk. Hayatın ona sunduğu şeyler; gözaltı morlukları, sessiz akşam yemekleri ve dört duvar. İşte böyle bir atmosferde Nueinukf, namı diğer Takopi ile tanışıyoruz. Takopi, Mutluluk Gezegeni’nden gelen, tek amacı gittiği yerlere mutluluk yaymak olan sevimli bir yaratık. Ama işte ufak bir sorun var: Ne insan ilişkilerinden, ne de duyguların nasıl işlediğinden haberi var. Adı da iki yerden geliyor; “Tako” Japoncada ahtapot (ya da kalamar, ikisi de tentaklı, karar size kalmış) anlamına gelirken, cümlelerinin sonuna sürekli “pi” eklemesi sebebiyle “Takopi” oluyor. Shizuka’yı mutlu etme çabası ise hem tatlı hem de… diyelim ki bolca travmatik sonuçlar doğuruyor. 
 

Ben de başta anlatıldığı kadar etkilenmem diyordum ama etkileniyorsun… Ancak işin garibi, bölümler ilerledikçe bu duygu yerini monotonluğa bırakıyor. Çünkü bu animede normal hayat yaşayan tek bir karakter yok. Önce Shizuka çıkıyor “acıların çocuğu” olarak, sonra ismini vermeyeyim ama başka biri geliyor “yok, en acı benim” diyerek. Derken üçüncü bir karakter “siz ne anlarsınız acıdan” diyerek bayrağı devralıyor. Dram, acı, gözyaşı… derken bu durum tekrara düşüyor ve duygu yoğunluğu azalıyor. Yine de son iki bölümde yaşananlar, özellikle Takopi’nin yaptıkları ve aldığı kararlar ilginçleşiyor. Finali görene kadar izlettiren bir gidişatı var.

Çizimler hem kaliteli hem de detaylı fakat ilginç bir tezat söz konusu. Karakter animasyonları, arka planlar, renk paleti… teknik açıdan kusursuz denebilir. Ama sorun şu ki, bu tarz içerik tamamen zıt bir tonla işlenmiş. İçeriği bilmeseniz, “çocuklara hitap eden, neşeli bir macera animesi” sanırsınız. Hatta açılış parçası öyle neşeli ve enerjik ki, insanı gülümsetiyor. Ama ardından ekranınıza yansıyan şeyler zorbalık, şiddet ve intihar girişimleri olunca, aradaki kontrast insanı afallatıyor. Üstelik anime başlamadan önce ufak bir uyarı ekranı çıkıyor, ardından rengârenk açılış geliyor… sanki bilinçli olarak duygularla oynuyorlar. 
 

Takopi no Genzai (Batı’daki adıyla Takopi’s Original Sin), tarzına göre iyi işlenmiş, kısa ama etkili bir anime. Konusunu ve ana fikrini güzel anlatıyor. Ancak “acı” kavramını o kadar tekrar ediyor ki, sonunda bu duygunun etkisi azalıyor. Dram konusunda Takopi’ye gelene kadar çok daha derin ve dengeli işlenmiş seriler var; Tokyo Magnitude 8.0 ya da Grave of the Fireflies gibi. Yine de kısa sürede izlenebilecek, düşündüren ve özellikle son bölümleriyle ilgi çeken bir yapım arayanlar için güzel bir seçenek.
 

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *