• Ağustos 01, 2018

    Yönetmen: Yoshio Kazumi
    Stüdyo: Ploygon Pictures
    Tür: Aksiyon, Dövüş, Dram
    Yapım Yılı: 2018
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/6


    Yaklaşık on iki yıl aradan sonra yeni sezonuyla karşımıza çıkan Souten no Ken, iyi mi etti yoksa kötü mü etti açıkçası ben de bilmiyorum. Bu konuda duygularım karışık:) Bir tarafa Hokuto no Ken gibi kült bir serinin kahramanı Kenshiro’nun ustasının abisi Kasumi Kenshiro, diğer tarafta ise gudubet CGI çizimleri. 2006 yapımı ilk sezonun incelemesine buradan geçiş yapabilmeniz mümkün.

    Souten no Ken: Regenesis maceram biraz garip başladı. İlk bölümleri izlediğimde “ben bunu biliyorum yahu” hissine kapılınca Allah Allah dedim. Acaba bu bir devam sezonu değil de yeniden yapım gibi bir şey mi? Sonradan Yasaka karakterini görünce kafama dank etti: İlk sezonu izledikten sonra bir süre mangasını okumuştum!! :) Regenesis her ne kadar devam sezonu olsa da olayları başlatan hikaye yeni. Başta Führer olmak üzere Alman ordusu “Umudun Listesi” adlı bir listenin peşindedir. Tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz bu listenin içeriği ise Erika adlı küçük bir kızdadır. Olaylar Erika ve koruyucusu Liu Fei Yan’ın giderek harabeye dönüşen Şangay’a gelmesi ile başlıyor. Şangay’da ise durumlar vahimdir. Ordular şehri talan etmiş, Kenshiro’nun “peng-yo”su (çok yakın arkadaş – kardeş) Pan Yu-Ling’in yönettiği çetede neredeyse yok olmuştur. Kısacası savaş çanlarının çaldığı bir ortamda bir sürü kaslı adam umudun listesinin peşindedir:) 


    Souten no Ken: Regenesis hikaye olarak açıkçası pek tatmin edici değil. Daha doğrusu; on iki sene sonra gelen bir devam sezonuna adapte olmak ve yarım bittiği için (devamı Ekim 2018’de) bağlanamama gibi bir sorunu var. Yani tam alışıyorsunuz, olayların içine girmeye başlıyorsunuz anime size bir sonraki sezonda görüşürüz diyor. Bir de şu an adını dahi hatırlayamadığım iki lüzumsuz karakter üzerinden komedi yapılmaya çalışılmasına ben utandım desem yalan olmaz. Öte taraftan dövüşler bir hayli zevkli. Kenshiro’nun kendine güveni tavan yapmış hallerini izlemek keyifli. Keyifli lakin ilk sezondaki gibi Kenshiro’nun dengi bir rakip bu gidişle göremeyeceğiz. Sürekli bir “over powered” yani aşırı güçlü durumu var. Tamam, Hokuto Shinken nihai dövüş sanatı ama biraz dengeli dövüşler izleyelim. Kenshiro’nun lafları, sigara yakışı falan karizmatik. Karşı taraf da genelde karizmatik ama bir dengesizlik söz konusu. 


    Ve geldik çizimlere… CGI’ı kim çıkardı arkadaş? Hadi çıktı, kim animeleri full CGI yapalım dedi? Megalo Box gibi buram buram doksanlar kokan bir anime izledikten sonra tamamen 3D’ye geçmek baş döndürdü desem yeridir. Hantal, gorilvari hareketler, devasa enseler, orantısız vücutlar ve sanki saniyede 10 fps söz konusuymuş gibi bir akışkanlık. Olmamış yani daha ne diyeyim. Fazla uzatmama açıkçası gerek yok. Bu anime Souten no Ken olmasaydı bu CGI’a hayatta katlanmazdım. Müzikler ve seslendirmeler ise oturaklı. Kenshiro’yu yine 2006 yılındaki seride de seslendiren 1961 doğumlu Yamadera Kouichi sesi ile hayat vermiş. Kapanış parçası pek matah değil ama rap tarzındaki açılış parçası çok hoşuma gitti. 

    Souten no Ken: Regenesis sadece Hokuto no Ken ve Kenshiro hayranlarına hitap ediyor düşüncesindeyim. Hele böyle bir CGI’ı başka kimse çekmez diye düşünüyorum. Gerçi bir müddet sonra alışıyorsunuz ama ilk bölümde o zehri yemek… Neyse, üçüncü sezonu bekliyoruz bakalım. 

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan