• Mayıs 27, 2022

    Yönetmen: Aoyama Hiroshi
    Stüdyo: Madhouse
    Tür: Aksiyon, Macera
    Yapım Yılı: 2011
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/3

     
    10 seneyi aşkındır listemde duran ilginç bir anime yazısı ile karşınızdayım bu sefer. İlginç diyorum çünkü Marvel henüz popülerliğinin zirvesinde değilken anime işine de el atmıştı:) O zamanlar Iron Man 2 yayınlanmış ve gaza gelinip 12 bölümlük animesi de çıkarılmıştı. Peşi sıra, X-Men, Blade ve konu başlığımız Wolverine de bir sene içinde animeye uyarlandı. Tam o dönem, yani bundan on bir sene önce X-Men’i izlemiş ve aslında fena olmadığına karar kılmıştım. Puanına 7.5 vermişim ve incelemesine de buraya tıklayarak geçebilirsiniz. Doğal olarak diğer Marvel animelerini izlemek için de izlenecekler listesine, diğerlerini eklemiştim. Fakat gelen kötü yorumlar (bayağı bayağı kötü) beni de etkiledi ve şu bitsin izlerim, şundan sonra izlerim, şunu da izleyeyim başlarım demenin ardından on bir sene sonra bunlardan bir tanesi olan Wolverine ile Netflix’te karşılaştık. Elbette beklentim yoktu, hatta vasat altı bir şey bile bekliyordum ama bu kadarını açıkçası ben de beklemiyordum. Acı çeke çeke Wolverine’i izledikten sonra (aslında kendisini çok severim) diğer iki seri, Blade ve Iron Man’i de hoşça kal diyerek listemden sildim:)
     

    Adından da anlaşılacağı gibi serinin kahramanı Wolverine’e benzeyen bir adam:D Bu adam, New York’da Mariko adlı bir Japon’a aşık olur ve romantizm dolu anlar yaşamaya başlarlar. Ardından saldırıya uğrarlar ve Mariko ortadan kaybolunca Wolverine soluğu Japonya’da alır. Sonra öğreniyoruz ki Mariko’yu babası Shingen aslında kaçırmıştır. Bu bey amca da bayağı okkalı bir yakuza örgütünün lideridir. Amacı kızını güçlü politik bağlantıları olan biriyle evlendirip daha da güçlenmektir. Tabi Wolverine’in buna izin vermeye niyeti yoktur ama mutant gücü dahi olmayan adamlardan dayak yedikten sonra gizemli bir kadın olan Yukio ile iş birliği yaparak aşkı ve Shingen’in peşine düşer.

    Wolverine adlı bu anime, nereden baksan elinizde ufalanmakta. Birazdan bahsedeceğim çizimler mi olsun, hikayesi mi olsun, karakterler mi olsun tek kelimeyle bir enkaz. Dediğim gibi izlemeye başladığımda zaten bir beklentim yoktu ama bu kadarı benim için bile şok oldu. Wolverine’i az çok bilirsiniz. Magneto hariç kimse kolay kolay diz çöktüremez. Bayağı popülerdir her erkek hayatının bir döneminde Wolverine olmak istemiştir:) Ama bu adam değil arkadaşlar. Sürekli Marikooooo diye bağıran, alelade tipleri bile alt edemeyen (adam Wolverine’e kılıçla denk savaşıyor…) bu adamı izlemek tam bir hayal kırıklığı idi. Sonu da yok ha, yani adamlar çizmekten sıkılmış da hadi bırakalım az toparla sezon finalimsi olsun demişler gibi. 
     

    Gelelim çizimlere. Açıkçası en çok içimi acıtan tarafı burası çünkü Madhouse gibi duayen bir anime stüdyosundan böyle bir şeyin çıkması bile anormal. Son yıllarda ortalama anime serileri ile karşımıza çıksa da, Tokyo Godfathers, Hajime no Ippo, Hadashi no Gen, GunGrave, Nana veya Monster gibi animeler bu stüdyoya ait. Dediğim gibi son yıllarda çok ön plana çıkamadılar belki ama en azından kötü çizimler izlettirmiyorlar. Oysa Wolverine tam bir felaket. Wolverine’in kendi bile yetiyor. İğrenç karakterler, kötü aksiyon sahneleri, daha da kötü arka plan… Aynısı müzikler için de geçerli. Açılış ve kapanış parçalarını on saniye dinlemeniz yeterli olur. Bir tek seslendirme için bir şey diyemem.

    Bazı yerlerini artık hızlı hızlı geçerek izledim. Bunu saklayacak halim yok. Kesin bir tavırla sizlere tavsiyem de bu animeyi es geçmeniz. Bakın bunu Wolverine hayranı ben söylüyorum. Dolayısıyla ciddiye alın. Ha, bir challenge falan vardır en kötü animeleri izleme falan, orası ayrı:) 
     

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan