• Kasım 22, 2022

    Yönetmen: Masayuki Kojima
    Stüdyo: Kinema Citrus
    Tür: Fantastik, Macera
    Yapım Yılı: 2022
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/9


    “Görünüşü sizi aldatmasın” tabirinin en “cuk” oturduğu serilerden birisi var karşımızda. İlk olarak 2017 yılında çıkan ilk sezonu ve 2020 yılında karşımıza çıkan anime filminden sonra ikinci sezonu da tamamlamış bulunmaktayız. Sevimli karakterlerin ve çoğu zaman rengarenk çizimlerin sunulduğu bu animede Abyss’in laneti, bolca kan ve ölüm, vahşet ve daha fazla kan görmek kaçınılmaz bir durum. Abyss dünyası ve detaylı bir arka plan hikayesi için buradan ilk sezon incelemesine ve buradan da film incelemesine geçiş yapabilirsiniz.

    Retsujitsu no Ougonkyou (Yakıcı Güneşin Altın Şehri) adı verilen ikinci sezon, anime filminin bıraktığı yerden devam ediyor. Bu yüzden yazıda küçük de olsa spoiler olabilir, uyarayım. Seriyi takip edenler bilir; Riko, Reg ve Nanachi’nin amacı Abyss’in derinliklerine inip Riko’nun annesi Lyza’yı bulmaktır. Anime filminde ekip, beşinci katmana ulaşmış ve burada Bondrewd ve ekibi Umbra Hands ile karşılaşmıştı. Akabinde yeni sezon ile beraber artık geri dönülemez katman olan altıncı katmana girişlerini gerçekleştirmişlerdi. Hiç de fena yere benzemeyen bu yerde çok geçmeden ilk canavarlar ortaya çıkar ve ekibimiz sığınacak bir yer aramaya koyulur. Yine çok geçmeden burada kurulmuş Ilblu adında bir köyü keşfederler. Köyün sakinleri de artık insan formunu kaybetmiş Narehatelerdir. Derken seride bizlere bu köyün kuruluş hikayesini ve Abyss’e inen ilk insanlardan olan Vueko, Belaf ve Wayukyan gibi insanların da hikayesi anlatılır. Yani be sezon Made in Abyss’te iki paralel hikayeyi takip etmekteyiz. Ve elbette Made in Abyss animesinden alışagelmiş üzere vahşette yüzünü çok geçmeden gösterecektir.


    İkinci sezonun ilk iki – üç bölümü için açık konuşmak gerekirse pek beklediğim gibi değildi diyebilirim. Yani siz geri dönüşü ölümle sonuçlanan katmana girmişiniz ve anime bizlere günlük yaşam sunuyor. Derken çabuk bir toparlanma ile hem diğer karakterler, yani diğer ekip bizlere sunuluyor ve olaylar hızlanmaya başlıyor. Öyle ki, 47 dakika süren son bölümü hangi ara bitti anlamadım bile. Şimdi buradan anlatmak olmaz ama şöyle diyebilirim; anime filmini izlediyseniz Bondrewd’i ve yaptıklarını bilirsiniz. İkinci sezonda bunlar devede kulak kalıyor… Lanetler, sefillikler, yaşanan acı ve ölümler ve bize sunu o kadar iyi ki, bu tarz şeylerden kolay kolay etkilenmeyen ben bile birçok yerde rahatsız olup etkilendim diyebilirim. Yani anlatması zor… Psikolojik olarak bu animenin insana yaşattıkları, özellikle o sevimli karakterlerin kisvesinde gerçekten başka animelerde yok gibi bir şey. Şikayetim var mı? Elbette hayır.

    Daha yazının başında bahsettiğim gibi çizimler sanki sevimli karakterlerin bulunduğu çiçek kokan bir anime izliyormuşçasına bir hava verebilir. İşte buna sakın aldanmayın. Anime şiddet ve rahatsız edici görüntüler kullanmaktan asla geri durmuyor ve çok da iyi başarıyor. Kullanılan renkler, tasarımlar dört dörtlük. Aynı şey seslendirme ve müzikler için de geçerli. Müzikler yine ilk sezonunkilere benzer, hatta bayı melodiler aynı. Derinden, etkileyici ve tüyleri diken diken edici. Açılış ve kapanış parçasını çok övemeyeceğim ama kötü de demem. Asıl övebileceğim yine harika iş çıkarılmış olan seslendirmeler. Özellikle Misaki Kuno’nun seslendirdiği Faputa bir başkaydı. Bir de cümlelerinin sonuna “sosu” eklemesi (nedeni sonradan açıklanıyor) çok güzel bir ayrıntı ve sevimlilik katmakta.


    Retsujitsu no Oungonkyou adlı sezon yavaş başlasa da öyle bir vites arttırarak ilerledi ki ben bile şaştım kaldım:) Ruh halinize olan etkilerinden ve iç yüzünden sanırım yeterince bahsettim. Tek eksiği elbette her animede olduğu gibi yarım bitmesi. Devamını artık bir üçüncü sezonda görüyor olacağız ama ne zaman? Nereden baksan en az üç sene sürer derim ben.

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan