• Kasım 09, 2022

    Yönetmen: Kenji Nagasaki
    Stüdyo: Bones
    Tür: Aksiyon, Komedi, Okul, Süper Güç
    Yapım Yılı: 2018
    Bölüm Sayısı: 25
    Anime Puanı: 10/8

     
    Bir başka My Hero Academia incelemesiyle karşınızdayım. Birinci ve ikinci Sezon incelemelerini izlemediyseniz önce o sezonlara göz atmanızda fayda var. Ben ikinci sezondan sonra seriye biraz ara vermek istemiştim. Çünkü sürekli olarak öğrencilerin eğitim, test ve etkinliklerden gına gelmişti artık. Bu yüzden belli bir süre ara vermek bayağı iyi geldi. Hatta öyle ki, animenin ilk yarısı bana sağlam bir tokat attı diyebilirim. Tabi sezonun geri kalanı maalesef aynı kalitede değildi. Neyse bunların detayına geleceğiz. Öncelikle anime tam gaz kendi seviyesinde devam ediyor ve devam de etmeyi sürdürecek gibi. Çünkü biten hiçbir şey olmuyor. Konular kapanmıyor. Kötülerin sonunu getirmiyorlar. Bu yüzden anime rahat bir 10-15 sezon görür gibi hissediyorum. Bugünlerde de 6.Sezonu ekranlara geliyor izleyicisi de azalmıyor, yani arz talep devam ediyor ki anime sürmeye devam edecek.

    Öncelikle animenin ilk yarısına gözümü kırpmadan 10/10 veririm. Çünkü etkinlik veya eğitim değil gerçekten kötülerle çarpışıyorlar. İşte istediğimiz aksiyon ve konu bu. Yeni kötüleri tanıyoruz, bizim çocuklar halen çocuk ama işlerini bir şekilde hallediyorlar. Pro hero’larda ezik görünümlerinden bu sezonun ilk yarısında kurtuluyorlar diyebilirim. İlk yarsını anlatırsam büyük spoiler olur ama nefes kesen ardı ardına izlemek isteyeceğiniz bölümlerle dolu. Kötüler vs Hero’lar baya iyi işlenmiş. Dabi’yi görmek ayrı güzel. All For One’yi de bol bol görüyoruz sonunda. İlk yarısının en güzel yanlarından biri de All Might’a biraz daha yer verip artık belirli bir sorunu çözmeleri hoş olmuş. Çünkü bayıyordu bu sorun.(Anime ilk defa bir sorunu çözüyor.) Aksiyonuyla, hikayesiyle verdiği duygularla animenin ilk yarısı müthiş bir iş çıkarmış keşke 12 bölüm olsaydı da animenin o kısmına direkt 10 verseydim. Lakin animenin ikinci kısmı o kadar vasat ki… O yüzden 8 vermek zorunda kaldım. Çünkü müthiş başlayan anime benim gözümde şak diye yere çakılıyor ve yarım sezon boyunca ilerleterek işkence izliyor gibi oldum. Tam tersi olsa önce kötü kısım sonra iyi kısım gelse yine neyse diyeceğim ama tam tersi olunca moralim yerle bir oldu. 

     
    Animenin ikinci yarısı neden mi hayal kırıklığı? Çünkü yine etkinlik yine okul içi test, eğitim gibi sıkıcı yerleri anlatıyor. O kısımlar eğlenceli olabilir lakin artık 3.sezondayız ve aynı şeylerin kahverengisini görmek beni aşırı sıkıyor. Okul kısımları aşırı sıkıcı. Test kısımları iste tekrar tekrar izlediğimiz için baydı artık. Gerçekten anime bu okul kısımlarını aşmalı. Ya kaliteli işler çıkarmalı ya da hiç göstermemeli. İlk sezondan beri aynı şeyleri görüyoruz. İnanın Hunter x Hunter’da ilk test sezonu bu animenin tüm eğitim ve test bölümlerini 5’e katlar. Olmuyor yani yapımcılar o kısmı kotaramıyor. O yüzden aşırı baydım ve sıkıldım. Allah’tan ilerleterek izleyebiliyoruz. Yoksa kanser olurdum ekran başında. Umarım ileri ki sezonlarda da tekrar tekrar bu kısımları izlemek zorunda kalmayız çünkü tepem atıp animeyi bırakma ihtimalim olabilir. Kaldı ki size diyorum ilk kısma 10 veririm diye. Keyif alıyorum yani. Ama o keyfi eğitim kısımlarıyla elimden alıyorlar. Neyse umarım diğer sezonlarda bunu yapmazlar. Ama yaptıklar başka bir hata var ki önceki incelemelerde de bahsetmiştim, o da “Kısır Döngü.” Anime kötüleri tam anlamıyla saf dışı bırakmadığı için tekrar tekrar aynı düşmanlarla aynı sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu da bizi kısır döngüye sokuyor. Shigaraki Tomura’ya da bir türlü ısınamadım sevemedim gitti adamı. Sürekli onun üzerinden dönüyor. Ve sonraki sezonlarda da dönmeye devam edecek çünkü sorun bir türlü çözülmüyor bence bu büyük bir tasarım hatası. En azından bana göre öyle. Aynı kişileri ve konuları tekrar tekrar görmek hiç sevmediğim bir yapı. Bakınız Psycho Pass’a bence en karizmatik düşmanlardan biri olan Makişima Şogo’ya sahipler. Onlar da istese tekrar tekrar aynı düşmanla bizi karşılaştırırlardı. Ama karizması ve havası kalmazdı. Çünkü sıkıyor aynı düşmanları görmek.

    Neyse sözün özü ilk yarısıyla müthiş keyif veren anime ikinci yarısıyla beni gıcık etti. Ama Allah’tan 4.sezonun fragmanı baya iyi duruyor da izlemeye devam etme hevesim halen yerinde. Keşke anime 25 değil de 13 bölümden olsa ve boş bölümler hiç olmasaydı işte o zaman bence müthiş bir başyapıt olurdu. Ama o zaman az para kazanırlardı bu da sektörün işine gelmezdi. Tabi biz istediğimizi söyleriz yapımcıların umurunda bile olmayız. Bunlar normal şeyler ama yine de incelemede bunları belirtmek istiyorum ki sizlere kendi duygularımı daha iyi yansıtabileyim. Bir sonraki incelemede görüşmek üzere sağlıcakla ve güzel animelerle kalın.
     

    0 comments

  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan