ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI

Yönetmen: Kenji Mutou
Stüdyo: Orange
Tür: Aksiyon, Bilimkurgu
Yapım Yılı: 2023
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/8.5

 

Trigun Stampede’yi ilk kez internette gördüğümde “bu ne yahu” demiştim. Hem çizimlerini yargılamış, hem de zaten sevilen bir animenin üzerine yeniden – sıfırdan ne gerek vardı diye düşünmüştüm. Derken izlemek için bir fırsat tanıdım ve bayağı bir şaşırdım. Şaşırdım çünkü beklediğimden de iyiydi. Orijinal Trigun animesindeki hoşlanmadığım komiklikler ve mimikler minimuma indirgenmiş, daha ciddi, daha kanlı ve bölüm sayısı sebebiyle daha hızlı ilerleyen bir anime buldum. Çizimleri evet farklı ama CGI teknolojisinin de bayağı bir ilerlediğini itiraf etmem gerek. CGI ile yapılan ilk animelerden çok farklı ve görüntü çok daha güzel akıyor.

Doksanların sonunda çıkan ve adını popüler animelerin arasına yazdıran Trigun’un yeniden ele alınmış hali olan Trigun Stampede de aynı çizgide bir hikayeyi takip ediyor. Olaylar gelecekte, çöllerle kaplı ve biraz vahşi batı havası hakim olan bir gezegende geçmektedir. Meryl ve Roberto iki gazetecidir ve gittiği her yere felaket ile yıkım getiren, İnsansı Tayfun lakaplı Vash’ın peşindedirler. Çok geçmeden Vash’ı bulurlar da ve söylentilerin gerçek olduğunu keşfederler. Akabinde Vash’ın hikayesine odaklanır ve her şeyin, aslında göründüğü gibi olmadığını anlarız. 

 

Yirmi altı bölümlük orijinal seriden Trigun Stampede hem farklı hem de benzer. Geçtiği ortam ve hikayesi bayağı bir benzemekte ama bu seri sadece on iki bölüm olduğundan daha hızlı ilerliyor ve gereksiz yavaşlıklar sunmuyor. Ayrıca bahsettiğim gibi sevmediğim komedi unsurları da çok az. Hatta dikkat ederseniz orijinal serinin incelemesinde tür sekmesine komedi de eklemişim. Bu animede komedi yok arkadaşlar. Ve elbette farklılıklar da mevcut. Mesela Milly Thompson yerini Roberto de Niro (evet, evet gördüm) adlı alkolik ve rahat bir adama bırakmış. Ve hikayesini bahsederken de Milly ile Roberto için gazeteci demiştim. İlk seride Vash’ın yaptığı yıkımlar yüzünden onu arayan sigorta şirketi çalışanlarıydılar. Sevilen karakterlerden Nicholas D. Wolfwood’un arka plan hikayesi de mangasına sadık kalınarak – yetimhanede büyüyen bir çok olarak tekrar düzenlenmiş. Tabi animenin geçtiği dünya ve Vash’ın geçmişi hakkında da daha çabuk bilgi sahibi oluyoruz, malum bölüm sayısı yüzünden. Bir de daha karanlık bir ton hakim. Yeri geldiğinde kopan uzuvlar ve fışkıran kanlar da görüyoruz. Eski Trigun'da hiç böyle şöyler hatırlamıyorum. Aklımda daha çok komiklik yapan bir Vash geliyor.

 

İki seri arasındaki en büyük fark elbette çizimler. Hatta benim gibi eski kafalı birçok insan için çizimleri itici bir unsur olarak görülebilir. Şunu rahatça söyleyebilirim; ilk bölümün en geç onuncu dakikasında alışıyorsunuz. Animasyonlar bir hayli akışkan, arka planlar detaylı ve karakterler de arka plan ile uyumlu. Bu arada ana karakterimiz Vash da yeni bir görünüme kavuşmuş. Jölelenmiş gibi duran kirpi saçları gitmiş günümüz gençlerinki gibi havalı bir hal almış. Aynı şekilde Morpheus’unkilere benzeyen gözlükleri de standart güneş gözlükleri ile değiştirilmiş. En sevdiğim değişiklik ise kırmızı paltosu. Üzerine yapışmış ve Alucard’ın paltosuna benzeyen palto gitmiş, yerine daha “pufuduk” duran bir mont gelmiş. Güzel seçim:) Aynı şekilde seslendirme kadrosu da yenilenmiş durumda. Eskisinin seslendirmesi ile bir kıyaslama yapamayacağım çünkü hatırlamıyorum. Ha, açılış parçasını bayağı başarılı buldum. Kapanış ise idare eder diyeyim.

Eski Trigun final havası ile biten bir anime diye hatırlıyorum. Trigun Stampede ise ikinci sezonu ile yeniden karşımıza çıkacak. Yanlış anlaşılmasın, hikaye son buluyor. Yeni bir hikaye, mangasının devamından uyarlanma bir konu karşımıza çıkacak. Bir de yeni serinin ilk sezonunda olmayan Milly de sevenleri ile buluşacak, bunun da müjdesini vereyim. Evet, kötü bekliyordum, merakımdan izledim ama ikinci sezonu bekleyenlerden birisi olarak buldum kendimi.