• En İyi Anime Oyunları

     
     
    Evet, bugün farklı bir konseptle sizlerin karşısındayım. Anime severler olarak, animelerden uyarlanmış güzel oyunlar oynamak hepimizin hakkı. Bu yüzden En iyi anime oyunları adlı bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Animeden uyarlanan oyunlardan oluşan bu listeye direkt ulaşmak isteyenler, yazının en aşağısına bakabilir. Fakat çok güzel ve detaylı bir yazıyı kaçırmış olursunuz. Bu arada oyunlarımız Bilgisayara ve Konsol odaklıdır, yani mobil cihazları bu listenin dışında tuttuk. Çünkü mobil kısma her gün fanları memnun etmek için oyunlar çıkıyor, takip etmesi çok güç. Biz Pc/Konsol odaklı gidelim dedik. Zaten animelerden uyarlanan iyi oyunlar pek yok. Nedense çoğunlukla tutan animelerin, kötü dövüş oyunlarını görüyoruz. Hadi yazımıza kötülerle başlayalım ki iyilere şükür etmiş gibi oluruz.

    Yeni çıkan Jujutsu Kaisen Cursed Clash ‘le beraber tekrardan görmüş olduk ki, artık tutmuş animenin dövüş oyunu hemen yapıldıysa oradan koşarak uzaklaşın. Çünkü hepsi birbirinin kopyası şeklinde, geniş alanda bol bol efekt basılan ama kendisi boş oyunlar olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar Demon Slayer, Naruto ve My Hero One's gibi iyi örnekler olsa da bu türün oyunları; Jump Force, One Punch Man Ahnk- JJk gibi tonla kötü oyuna da sahiplik ediyor. Geniş bir 3D dövüş alanında, pamuk yastık suratlı, ruhsuz yüz çizimlerine sahip karakterlerle birbirimize dalıyoruz. Ama çoğunun ortak noktası vasatı dahi geçemeyen fanların cebindeki parayı almaya çalışan oyunlar olması. Çoğunun dağıtıcısı da Bandai Namco. Popüler anime neyse ya ona dövüş oyunu yaptırıyor ya da My Hero Ultra Rumble gibi trend türe neyse karakterleri o dünyaya uyarlayın diyor. Bu yüzden gerçekten iyi anime oyunu görmek zor. Hele mobil tarafa hiç girmiyorum bile çoğu cebimizdeki parayı tırtıklamaya çalışıyor. Bu yüzden iyi ve kendine özgü bir yapıya sahip olan anime oyunlarına ekstra saygı duyuyorum. 
     

    Evet kendine özgü derken Hououin Kyouma’ ile listeye başlamak istedim. Steins;Gate görsel roman türündeki oyunu, gerçekten çok kaliteli ve kendine özgündü. Oynayanların deli gibi sevdiği bu oyuna bir bakın derim. Fakat Görsel Roman türünü sevmiyorsanız oyun size göre olmayacaktır. Bir başka kutuplaştırıcı tür olan Musou’dan da bahsetmemiz gerekiyor. Hack And Slash gibi olan bu türde üstünüze 500 düşman geliyor, ve sizde güç fantezisiyle onları kesiyorsunuz. Bu türde bol bol iyi anime oyunları var. Özellikle Berserk ve One Piece çok fazla bu türe sahip çıktılar. Fakat One Piece Odyssey farklı bir şey deneyerek Sıra tabanlı savaşı kullandı ve bu türün de altından kalkmayı başardı. Yukarda dövüş oyunlarını çok fazla gömsek te Dragon Ball ve JoJo's Bizarre 2,5D dövüş oyunlarını burada saymazsak olmaz. Gerçekten türü için sağlam dövüş oyunlarını bizlere sunuyordu. Örneğin Dragon Ball FighterZ keyifle deneyimlemiştim. Marvel Vs Capcom tadını bana çok güzel vermeyi başarmıştı. Başarmak demişken çocukluğumdan beri tüm jenerasyonlara öyle ya da böyle Yugioh dijital kart oyunlarını sektörde tutan kimse, hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek isterim. Keşke Captain Tsubasa da bu başarıyı sağlayabilseydi. Fakat ilk zamanki oyunlarının başarısına asla tekrardan yakalayamadı. Ama saydığım bu oyunları türü, hep niş kitlelere hitap eden seçimler yaptı. Ana akım Aksiyon oyunlarına en iyi örnek herhalde Attack on Titan oyunlarıdır. Klavye ile oynamanızın imkansız olduğu bu oyunlar, gamepad ile gayet akıcı şekilde devleri kesip biçeceğiniz evrende keyifli vakitler geçirtiyor. Keza Anime’de oyunun içine girdiğimiz Swort Art Online oyunları da MMO türünde ortalama üstü işler yaptı. Fate/Samurai Remnant bir anime uyarlaması olmasa da manga uyarlaması ve tanıdık evreniyle burada olmayı hak etti. Ama fark ettiyseniz 10/10 diyebileceğimiz oyun çok az gibi hatta yok gibi. Fakat bu, anime severleri üzmesin. 
     

    Evet, yazımızın başında listeyi sadece Anime’den uyarlanan oyunlar için yazacağımı belirtmiştik. Çünkü önce oyunu çıkıp sonrası anime çıkan çok yapım var. Pokemon, Persona, Tales Serisi , Granblue, Dragon Quest, God Eater Benim de Wii’de keyif alarak oynadığım Inazuma Eleven gibi seçimleri listeye dahil etmedik. Çünkü bunların, önce oyunu çıktı sonra animesi. Yani oyundan animeye uyarlanan yapımlardır. (Eğer bunları asıl listeye alsaydık Dmc veya Cyberpunk oyununu bilmeyip animesini izleyen biri, “onlar niye listede yok” diyebilirdi.) Lakin bu oyunlar, aslında anime severlerin asıl bakması gereken işler. Özellikle Pokemon ve Persona Dünya markası oldu.  Güncelde ise Pokemon kan kaybetse de Persona ve Yakuza animecilerin bakması gereken oyunlar olarak orada duruyor. Bu oyunlar sizlere çok keyif verecektir. (Genshin İmpact ve Honkai Stars’ da unutmamak lazım) Sitenin Sahibi Rafet hocamın konuk olduğu videoyu izlemenizi de öneririm. Böylelikle Hem animeler hem de Japon kültürü odaklı oyunları bu podcast’te keyifle dinlemiş olursunuz. Ve belki de Türkçe dil destekli çıkışını gerçekleştiren Persona 3 Reload ile Persona serisine giriş yaparsınız. Listemiz bu kadardı, elbet unuttuğumuz veya hiç bilmediğimiz yapımlar da vardır. Bu yüzden yorumlarda buluşalım tartışalım. Az ve öz gelen kaliteli animeli oyunlarla kalın. 
     
    Podcast Videosu için buraya tıklayın.
     
     

    En İyi Anime Oyunları Listesi

    v  Demon Slayer -Kimetsu no Yaiba- The Hinokami Chronicles

    v  My Hero One's Justıce 2

    v  Naruto Shippuden: Ultimate Ninja STORM 4

    v  Steins;Gate

    v  Berserk and the Band of the Hawk

    v  One Piece Pirate Warriors 4

    v  One Piece Odyssey

    v  Dragon Ball FighterZ

    v  JoJo's Bizarre Adventure: All-Star Battle R

    v  Yugioh (Nerdeyse Tüm Oyunları)

    v  Captain Tsubasa (Eski Gameboy Advence Oyunları)

    v  A.O.T. Wings of Freedom

    v  Sword Art Online: Fatal Bullet

    v  Fate/Samurai Remnant

    v  Çoğu Oyundan Uyarlanan Ama Anime havasını Yansıtan Diğer Oyunlar: Persona – Pokemon – Grandblue-Yakuza- Inazuma Eleven- Diseage - Dragon Quest - God Eater – Tales Serisi - Genshin İmpact - Honkai Stars

     

  • Angel Cop İncelemesi

    Yönetmen: Ichiro Itano
    Stüdyo: D.A.S.T. Corporation
    Tür: Aksiyon, Bilimkurgu
    Yapım Yılı: 1989 - 1994
    Bölüm Sayısı: 6
    Anime Puanı: 10/7


    Bir OVA (Original Video Animation) serisi olan Angel Cop, 1989 ve 1994 yılları arasında altı bölüm olarak yayınlandı. Bu seriye göre yirminci yüzyılın sonlarına doğru Japonya, dünyanın bir numaralı ekonomisidir ve başta Red May olmak üzere birçok terör organizasyonu ile mücadele içindedir. Bu örgütlerle mücadele etmek için de özel bir birlik olan Özel Güvenlik Gücü kurulmuştur. Adeta kanun dışında hareket edebilen bu gücün “adam öldürme” yetkisi sınırsızdır. Bu kuruluşun üyeleri Japonya’da terörü bitirmeye ant içmiş olsa da, başkaları da teröristleri hedef almakta ve deyim yerindeyse katliam yaparmışçasına onları öldürmektedir. Parçalanmış terörist cesetleri ortalığı süslemektedir. Çok geçmeden Özel Güvenlik Gücü ve bu insanların da yolları kesişecektir.

    Angel Cop, ismini Angel lakaplı Özel Güvenlik Gücü üyesinden almakta. Animenin politik yönü bir hayli ağır. Şahsen ben daha aksiyona ve şiddete yöneliktir diye başladım fakat siyasi kargaşa, koltuktan devirme ve arka planda yaşanan siyasi oyunlardan da nasibinizi alıyorsunuz. Şiddet yönü ise özel güvenlik gücünün silah kullanım yetkisi gibi sınırsız. Gerektiğinde patlayan cesetler, kan, kemik, kopan uzuvlar hepsini görüyoruz. 
     

    Anime, çizimleri bakımından sizlere buram buram nostalji yaşatacak. Eski animelerin izleyicisine sunduğu görsellik gerçekten bambaşka bir dünya. Sizlere o atmosferi yaşatıyorlar. Hem eski tarz çizimleri hem de eski teknoloji ile karşılaşmak benim gibi doksanlar tutkunları için görsel bir festival niteliğinde. Seslendirmelerini ise biraz yadırgadım. Karakterlerle sesleri uymuyor gibime geldi. Özellikle Asura karakterinin sesi kalıbına hiç gitmemiş.

    Angel Cop, bir oturuşta dahi bitirebileceğiniz bir yapım. Barındırdığı görsel şiddet on numara. Nitekim hikayesi biraz ağır ve bahsettiğim gibi politik unsurlarından dolayı da derin. Hikaye bakımından da sizi sararsa ve şiddet izlemeyi seviyorsanız Angel Cop tam size göre. 
     
  • Dr. Stone: New World İncelemesi

    Yönetmen: Matsushita Shuuhei
    Stüdyo: TMS Entertainment
    Tür: Macera, Bilim Kurgu
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 11 + 11
    Anime Puanı: 10/8.5


    2019 yılından beri aramızda olan Dr. Stone’un son sezonunu bizlere 11 + 11 şeklinde iki parça olarak sundukları için incelemesini de yeni sezon olan “New World” komple bitince yapmanın daha uygun olacağına karar vermiştim. Maceranın başladığı ilk sezonun incelemesine buradan ve bir önceki sezon olan anime filminin incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

    Bir devam sezon olduğu için hikaye olarak detaya inmeyeceğim. İnsanlık taşlaşmış, Senku ve arkadaşları da bilim sayesinde gelişip bu taşlaşmanın kaynağını bulmanın peşindedir. Bir önceki anime filminde gemi kaptanı Ryusui da uyandırılmış ve deniz yolculuğu için artık pek bir engel kalmamıştır. Amaç; Senku’nun babası ve arkadaşlarının zamanında uzaydan indiği adaya yelken açıp sakladıkları değerli maden olan “platinyum”u ele geçirmektir. Böylece canlandırma sıvısı için topluca üretime geçebileceklerdir.

    Elbette Senku ve arkadaşlarının işleri anlatıldığı kadar kolay değildir. Gitmek istedikleri adada insanlar yaşamaktadır – daha doğrusu şu anki insanların ataları o adadan gelmektedir. Ve en büyük problem ama aynı zamanda yeni sezonu ilginç kılan ise şudur: Burada birileri taşlaştırma ışınını silah olarak kullanabilmektedir! Evet, taşlaştırma hala devam etmekte ve insanlar taşa dönüşmektedir. Dediğim gibi bu sezonun en büyük özelliği de bu. Bu nasıl bir silah, kim kullanıyor merak ediyorsunuz ve bölümler çerez gibi peş peşe gidiyor.
  • Yılın Animeleri 2023

     

    Ve bir kez daha yılın "enlerini" seçmemizin vakti geldi. Hem siz değerli okurların hem de sayın yazarlarımızın oylamaları ile, Anime-İnceleme olarak bu yıl üçüncüsü düzenlenen ödül törenimiz sona erdi ve geçtiğimiz senenin en iyilerini el birliği ile seçtik. Dileğimiz bu yılın da anime serileri yönünden zengin geçmesi ve hep birlikte birçok güzel seriyi izleyip incelememiz yönünde. Lafı fazla uzatmadan, işte geçtiğimiz senenin birincileri ve ikincileri!


    EN İYİ FANTASTİK

    Geçen senenin en çekişmeli kategorisi belki de En Fantastik Anime kategorisiydi. Bu sene ise durum tam tersiydi ve kazanan Jujutsu Kaisen'in yeni sezonu büyük bir fark atarak liderlik koltuğuna oturuverdi. Bir hayli geriden takip etmesine karşın Demon Slayer'in son sezonu da ikincilikle yetinmiş durumda.

  • Jujutsu Kaisen (2023) İncelemesi

    Yönetmen: Shouta Goshozono
    Stüdyo: Mappa
    Tür: Macera, Aksiyon, Fantastik
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 23
    Anime Puanı: 10/10


    Jujutsu Kaisen ik çıktığında benim için sıradan bir animeydi. İçine iblis girmiş birisi Naruto’yu andırıyor, parmak yemesi ise Boku No Hero Academia’yı hatırlatıyordu. (Orada da saç yiyip güçleniyordu) Sıradan bir shounen animesi olarak gördüğüm Jujutsu Kaisen’in ilk sezonunu pek hatırlamıyorum. Pek akılda kalıcı olay olmaması, aradan da 3 yıl geçmesi tabii benim için büyük bir etken. Bir de arada Jujutsu Kaisen 0 çıktı ilk sezonun öncesini anlatıyordu. Güzel bir filmdi ancak Itadori Yuji’yi görmemek beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Gene belirli bir süre geçmesiyle birlikte nihayet Jujutsu Kaisen 2. Sezon çıktı ama o da ne?! Opening’te ki karakterler genç! Jujutsu Kaisen 0’da yer alan karakterler var! Daha sonra izlemeye başlayınca fark ettim ki adamlar 0’dan da öncesini konu alan anime yapmış. Bir an bu kadar da olur mu diye düşünmedim değil. Ben istiyorum Itadorı Yuji, o bana veriyor başka hikaye. Önyargımı yenip izlemeye başlamamla birlikte animeyi bir hayli sevmeye başlamıştım. Özellikle hikaye anlatımı müthiş ilerliyordu. Hani oyunlarda veya filmlerde olur ya o sıkıcı dediğimiz ek görevler; “Biri kaçırılır kurtarmak gerekir, araba bozulur tamir edilmesi gerekir.” Artık aklınıza ne gelirse. Jujutsu Kaisen bu olayı size olabildiğince hızlı bir şekilde anlatmaya çalışmış. Anime de birinin kaçırıldığı sahne var içinizden de geçiriyorsunuz herhalde üç bölümde böyle götürürler sonra animeyi paketleyip bitirirler. “Adamlar bunu 10 saniyeye sığdırmış.” Mekana gidilir, çevredekiler dövülür, kız kurtarılır” bitti. Sosyal Medyada da “Dünyanın en hızlı kurtarma görevi” başlıklı videoları yapıldı bu sahnenin. Anime bu andan itibaren beni olabildiğince bağlamaya başladı. Başka bir bölümde anime bitti herhalde diye tam kapatacakken olayların çıkmasıyla birlikte Jujutsu Kaisen 2. Sezon sürekli sizi şaşırtmayı başarıyor. “Siz siz olun Suguru ve Riko konuşurken animeyi kapatmayın.” Animenin ortalarına doğru konu artık iyice 0’la bir araya gelmiş, aklınızdaki tüm soru işaretleri kalmamış bir halde anlatıldıktan sonra zaman atlaması oluyor ve o da ne? “İŞTE GÜNÜMÜZ!” Diye çok sevindiğim an gerçekleşiyor. Yeni bir açılış müziği (YOU ARE MY SPECIAL mükemmel bir müzik) lanetli ruhlar bir yandan jujutsu büyücüleri bir yandan yürüyüp verilmeye çalışılan o iyiler ve kötüler sahnesi beni daha da mutlu etmeyi başardı. Beklediğim o animeyi nihayet izleyecektik.

    Jujutsu Kaisen 2. Sezon - 2. Kısım Shibuya Arc. Olarak adlandırılmış. Lanetli ruhlar Shibuya bölgesine saldırı gerçekleştiriyor ve olaylar karışıyor. Amaçları ise Jujutsu Büyücü’lerinin en güçlüsü Gojo’yu mühürlemek. Gojo yoksa rahat rahat planlarını uygulayabilirler. Plan ise insanları bir nevi evrimleştirmek. Lanetli ruhların ortaya çıkma nedeni insanlar, insan yoksa lanetli ruhta yok. Jujutsu büyücüleri rahat, dünya rahat. 2. Sezonun benim için en büyük etkeni sürekli sizi şaşırtması. Günümüzde izlediğimiz şeylerde bir denge olmadığını düşünüyorum. Jojo’nun son sezonunu örnek alalım. JoJo değil mi? Adı üstünde? JoJo’yu izlemek isterim. Ama hayır, rastgele karakterlerin Pinokyo kavgasını izleyerek başlıyorsunuz sezona. Ne havalı karakterler, ne de derin bir hikaye var. Öyle rastgele izliyorsunuz işte, tam çerezlik.
  • Gaikotsu Shotenin Honda-san İncelemesi

    Yönetmen: Yoshie Terushige
    Stüdyo: DLE
    Tür: Komedi, Hayatın İçinden
    Yapım Yılı: 2018
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı:10/6


    Yine farklı ve kısa bir animeyle karşınızdayım. 10 Dakikadan oluşan bölümleri ve web manga dayanağıyla çıtır çerez komik bir yapım Honda-San. Özellikle japon ve manga kültürünü merak edenlerin direkt listesine alması gerekiyor. Çünkü hikâyemiz Honda ve arkadaşlarının çalıştığı kitap mağazasında geçiyor. Bol bol japon kültürü ve insanları hakkında bilgi alırken. Ülkemizde popüler olmasa da oradaki Manga hayranlarının çılgınlığını biraz da olsa animede görebiliyoruz. Bunu da komik skeçler şeklinde bizlere sunmuşlar. Bölümler 10 dakika ama; bazen tek bir hikaye anlatırken bazen 2 yada 3 kısa hikaye de anlattığı oluyor. Dediğim gibi tam kafa dağıtmalık %100 odak istemeyen çıtır çerezlik bir yapım.

    Komedisi nasıl derseniz bence gayet tatlı ve hoş. Bazen gereksiz gördüğüm yerler olsa da genel olarak ben keyif aldım. En çok da başka yapımlara yapılan göndermeleri sevdim. Fakat çizimler konusunda biraz soru işaretlerim var. Karakter tasarımlarını çok sevsem de animasyon olmaması beni biraz üzdü. Benzer yapım olan Ev hanımı yakuza’da nedense bu kadar gözüme batmamıştı. Belki de oraya atmosfer olarak uygun olmasındandır. Burada daha fazla animasyon görmek istedim. Seslendirme ve müzikler de gayet başarılı. Peki bu kadar artısını saymama rağmen, neden sadece 6 puan aldı?
  • Memories İncelemesi

    Yönetmen: Katsushiro Otomo
    Stüdyo: Madhouse, Studio 4C
    Tür: Gerilim, Dram
    Yapım Yılı: 1995
    Bölüm Sayısı: 3 Film
    Anime Puanı: 10/8


    Tesadüfen karşılaştığım ve ilgimi bir hayli çeken bir anime filmi – bir üçleme var karşımızda. Eski tarz çizimler oldum olası ilgimi çekmiştir. Bu çizim tarzları gerilim ile de birleşince çok iyi eserler ortaya çıkabiliyor diyebilirim. Memories de böyle bir yapım. Ya da daha doğrusu ilk başta böyle görünen bir yapım. İçerisinde üç farklı hikaye barındırmakta ve ilk hikaye bu kategoriye girse de, diğer iki hikayenin kara mizah – dram tarzına kaydığını söyleyebilirim. Memories’in bizlere sunduğu üç hikayeden kısaca bahsedecek olursam;

    Magnetic Rose 
    Kırk beş dakikalık bu hikaye, uzayda geçmekte. Corona (virüs değil) adlı uzay gemisi, enkazları toparlayan, buralarda hala kullanabilir durumda olan materyalleri kurtaran bir gemidir. Günün birinde bir SOS sinyali yakalarlar ve sinyalin kaynağına vardıklarında bir uzay istasyonunu çevrelemiş hurda uzay gemileri ile, adeta bir mezarlığı andıran ürkütücü bir yere gelirler. Corona’dan iki mürettebat sinyali incelemek için uzay istasyonuna giriş yapar. Bir nevi Dead Space oyunu konsepti tadında (hurda ve dökülmeye yüz tutmuş bir mekan, insanlar yok ve ne olduğu belli değil) bu bölümde aşk, kayıp ve yitip gitmek gibi konseptler tüyleri diken diken edecek şekilde bizlere sunulmakta.

    Stink Bomb 
    Kırk dakikalık bu bölümde gerilimli uzaydan Japonya şehrine geçiş yapıyor ve korku tarzı yerini trajikomik bir felakete bırakıyor. Tanaka Nobu, sıradan bir laboratuvar teknikeridir. Grip olmuştur ve bin bir ilaç kullanmasına rağmen kurtulamamıştır. Çalışma arkadaşlarından birisi ona, müdürün masasında duran numune ilaçtan almasını önerir. Tanaka da bunu yapar. Kimsenin bilmediği ise yeni bir grip ilacı numunesi sanılan bu ilaç aslında bambaşka, çok daha tehlikeli bir şeydir. Tanaka ilacı içer ve kestirmeye karar verir. Kendisine geldiğinde çevresindeki herkes yığılıp kalmıştır. Korku içindeki Tanaka birilerine ulaşmaya, bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bilmediği ise olan bitenin kaynağı kendisinin olmasıdır. Aslında vahim bir konu fakat Tanaka’nın açık konuşmak gerekirse “salaklığı” bu bölümü biraz da gülünç hale getirmekte. 
  • Wan Sheng Jie (All Saints Street) İncelemesi

    Yönetmen: MTJJ
    Stüdyo: Fenz, HMCH
    Tür: Komedi, Fantastik
    Yapım Yılı: 2020 - 2023
    Bölüm Sayısı: 12+12+12+12
    Anime Puanı: 10/8

     
    İncelemeye geçmeden önce şu uyarıyı yapayım: “Bölüm sayısına bakıp korkmayın.” Çünkü bölümler sadece 3-4 Dakikadan oluşuyor. Bu yüzden aslında seri kısa bir yapım, fakat bir o kadar da tatlı bir anime olmuş. Serinin bir başka ismi olan All Saints Street şu ana kadar 4 sezon olarak yayımlandı. Çin’den çıkan bu yapım, ülkemizde pek bilinmiyor bu yüzden incelemesini yazmak istedim. Şeytan, Melek, Vampir, Kurt Adam ve Mumya gibi daha nice popüler kültür şemasındaki karakterlere sahip dünyasında; bu saydığım her türden bir kişi, 1031 adlı evde kalıyor ve biz de onların maceralarına konuk oluyoruz. Şeytan Kral Nini ile başlayan hikâyemiz tatlı ve komik şekilde kısa kısa ilerliyor. 3-4 Dakikalık bölümler içerisinde de 1,5-2 dk’lık periyotlara ayrılmış skeçler gibi ama bölüm kesinlikle bütünlüklü bir yapıda. Bu yüzden her bölüm farklı hikayeler gibi olsa da hem bölümler kendi içinde hem de sezonların belirli hikaye akışı içinde gitmesi güzel.

    Açıkçası pek beklentim olmadan bu animeye başladım ve keyif alarak ayrıldım. 3-5 dakikalık boş zamanlarımda yandan açıp keyifle izlediğimi belirtmeliyim. İlk sezona 7 verdikten sonra, sezonlar ilerledikçe eklenen karakterler ve hikayelerin kalitesi bence arttı. Zaten ne kaybedeceksiniz, sosyal medayada 3-4 kere aşağı yapıp durumlara bakacağınıza burada bir bölüm izleyebilirsiniz. Açıkçası pek komedi animesi seven biri değilim. Ev hanımı yakuza hariç The Way of the Househusband, onu çok severim. Zaten bu anime de dediğim gibi kısa ve skeçler halinde ona benziyor. Bu yüzden keyifle tüm sezonları bitirdim. 
  • Sakurako-san no Ashimoto ni wa Shitai ga Umatteiru İncelemesi

    Yönetmen: Makoto Katou
    Stüdyo: Troyca
    Tür: Gizem, Detektiflik, Dram
    Yapım Yılı: 2015
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/8

     
    Evet şimdiye kadar: “neden böyle bir animenin varlığından haberim yok” diyeceğim bir yapımın incelemesiyle karşınızdayım. Beautiful Bones -Sakurako's Investigation- olarak da bol bol tanınan bu anime, nedense bu tarz çok fazla detektiflik gizem animesi izlememe rağmen karşıma çıkmamıştı. Açıkçası fragmanı izleyip konusuna bakınca hemen izlemek istedim. Sherlock tarzında bir ana karakterimiz ablamız var. Kendisi kemikleri aşırı seven bir östeoloj uzmanı. Şimdi diyeceksiniz bu kadar mı? Hayır kendisi insan kemiklerinden yola çıkarak davaları çözüyor ve insanlara yardım ediyor. İşte beni tavlayan kısmı da bu oldu. Detektiflik yapımlarının olmazsa olmazı bir tane de ortalama ama arada düzgün şey söyleyen yan rol olan çocukta var. Bu ikisi nereye gitse cesetler ortaya çıkıyor ve iş Sakurako ablamız kalıyor. İşte gizem-detektiflik olunca koşarak izledim ve açıkçası pişman da olmadım.

    Ana karakterimizi ben çok beğendim. Kendine has deli yapısı iyi yansıtılmış. Tıpkı Sherlock gibi kendince kuralları ve manyaklıkları var. Bunlar üzerine hikayeler gayet güzel işlenmiş. Çoğunlukla ters köşe yapmaya çalışılan bu hikayelerde, bazen duygusal bazen eğlenceli hikayeler sizleri bekliyor. (çoğunlukla duygusal ağırlıklı) hikayeler bölüm bölüm ilerlediği için her bölümde yeni bir vaka çözüyorlar gibi düşünebilirsiniz. Bir de arkada az da olsa ana hikaye akıyor. Ama çoğunlukla bizimkiler bir cesetle karşılaşır ve olaylar ardı ardına devam eder. Hikayedeki tempoyu sevsem de duygusallık çoğu zaman bana geçmedi. Fakat eğlenceli şekilde bölümlerin ilerlemesi sayesinde animeyi rahatlıkla keyifle bitirdim. Çizimlerini ve Seslendirmeleri de baya beğendiğim animenin,  Opening ve Ending’de kendince güzeldi, her ne kadar animeyle alakasız olsa da nedense Endging kısmını fanservis gibi yapmışlar. Ecchi hiç yok ama 1-2 tane saçma sahne de yok değil, öylesine koymuşlar gibi hissettim. Sonuçta manga değil Novelden uyarlama bir yapım kendisi. 
  • Tomodachi Game İncelemesi

    Yönetmen: Hirofumi Ogura
    Stüdyo: Okuruto Noboru
    Tür: Aksiyon
    Yapım Yılı: 2022
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/7

     
    Tomodachi Game, yani Arkadaş Oyunu adlı anime il olarak Imawa no Kuni no Alice (Alice in Borderland) adlı animeyi izlerken dikkatimi çekmişti. Bir grup arkadaşı oyun oynamaya zorlayan türdeki yapımları severim; ucunda ölüm vardır, en sağlam dostluklar bile bozulur, oyunlar heyecanlıdır vs. Bu tarz beklentilerle başladığım anime, beklentilerimden biraz farklı çıktı ve oyunlarda kaybederseniz ölümden çok daha korkunç sonuçlara katlanmanız gerekiyor: Borca girmek!

    Seri, beş arkadaş etrafında gelişmekte. İlki aynı zamanda başrolümüz olan Yuichi Katagiri’dir. İyi kalpli görünmekte ve bayağı bir fakirdir. Tenji Mikasa adlı karakterimiz de gözlüklerinden ele vereceği üzere arkadaş grubunun zeki elemanıdır. Makoto Shibe aptal ama zengin erkek karakteri, Yutori Kokorogi ekibin sessiz kızı ve Shiho Sawaragi de “tsundere” diyebileceğimiz ekibin enerjik kızıdır. Lakin hepsinin bir sırrı ve saklamaya çalıştıkları kötü anıları vardır. Arkadaşlık oyununda da hem ifşa olmak istemiyor hem de borca girmekten kaçınıyorsanız arkadaşlarınızı feda etmek zorundasınızdır.

    Peki, bu saydığım beş arkadaş nasıl oyuna dahil oluyor? Okul gezisi için toplanılan iki milyon yen çalınır (sınıf başkanları Shibe ve Mikasa’dır) ve karakterler kaçırılarak kendilerini bir oyunun içinde bulur. Şimdi, burası bir kere zayıf. Güya bir örgüt var ve katılma isteği gönderirseniz sizi kaçırıp oyun oynatıyorlar. Oyun aralarında sizi salıyorlar ama birilerine bir şeyler anlatırsanız o kişiler pat diye kazaya kurban gidiyor. Örgüt yöneticileri şu ana kadar gördüğüm kadarı ile mini etekli ablalar. Bir de oyunlar esnasında karakterlerle bir arada olan, oyunları yöneten Manabu-kun adlı koca kafalı karakter var. Kıyafet giymiş bir insan olabilir, robot olabilir ya da uzaylı, orası daha belli değil. 
  • Bungou Stray Dogs 5 İncelemesi

    Yönetmen: Igarashi Takuya
    Stüdyo: Bones
    Tür: Aksiyon, Fantastik, Gizem
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 11
    Anime Puanı: 10/6

     
    Bir başka devam sezonu incelemesiyle karşınızdayım. Bungo Stray Dogs, 5.sezonuyla beraber devam ediyor. Okumadıysanız önceki incelemelerimizi de sitemizde bulabilirsiniz. Biz sadece bu sezonu değerlendirelim diyeceğim de; bu sezon bana göre 5. Sezon değil, daha çok Sezon 4 part 2 gibi. Çünkü 4. Sezon hikaye yarım kalacak diye şak diye bitmişti. Kaldı ki bu seri bunu hiç yapmazdı. İlk defa yaptı. Ve ilk defa 5.sezon da, geçmişi anlatan güzel bir hikayeyle başlamadı. Direkt günümüz hikayesiyle devam etti. Puana bakıp bu sezona da düşük verdiğimi göreceksiniz çünkü maalesef ben artık iyiden iyiye animeden sıkılmaya başladım. Bir iki ufak sebebi yok, bu yüzden incelemenin devamında neden sıkıldığımı sizler de anlayacaksınız.

    Animemizin bazı sezonlarını çok sevsem de artık baymaya başladı. Yahu bu sezon öyle başlıyor ve devam ediyor ki 4. Sezonun hiçbir anlamı kalmıyor. 4.sezonda, dedik sıkıntılar büyük. Fakat ilk bölümden sorunları çözmeye çalışıp karşılarında daha büyük sorunlarla karşılaştılar. Yani 4.sezon bana göre komple çöplük oldu iyice. (Ranpo’nun olduğu geçmişi anlatan ilk bölümler hariç).Bu sezon neyi anlatıyor; Karşımızda daha büyük bir düşman var. O düşman da dünyanın sonunu getirecek, spoiler olur detay vermiyeyim. (Arkadaş her sezon aynı muhabbet; düşmanları öldürmeyip veya etkisiz hale getirmiyorsunuz sonra ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorsunuz) Ve sonunda da bence çok klişe ve duygusallığı bana gram geçmeyen, baş düşman motivasyonuyla beraber ağlayan karakterler beni yordu. (Her düşman da kesin bir iyilik peşindedir SIKILDIM BU KONSEPTTEN DE) 
  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan